6. Yüzyıla Ait Kağan Parası Bulundu: Türk Tarihini 150 Yıl Geriye çekti, ‘Sanılandan Daha Yerleşik Olduğumuz Anlaşıldı’

Özbekistan’da Batı Göktürk dönemine ait “Türk-Kağan” yazılı bir sikke bulundu. TRT Haber’e konuşan Prof. Dr. Gaybulla Babayarov’a göre bu buluş, Türk isminin geçtiği en eski belge olabilir. Tarih 580-610 yıllarına işaret ediyor ve Göktürklerin yerleşik yaşama dair izlerini de ortaya koyuyor.

Özbekistan’ın başkenti Taşkent yakınlarında 6. yüzyıla tarihlenen “Türk-Kağan” yazılı bir sikke bulundu. Bu tarihi buluş, Batı Göktürk Kağanlığı dönemine ait olarak sınıflandırılıyor. Prof. Dr. Gaybulla Babayarov, sikkede yer alan ifadelerin Türk tarihini yeniden yazdıracak nitelikte olduğunu belirtti.

“Türk-Kağan” i̇fadesi i̇lk kez sikkelerde

Prof. Dr. Babayarov, sikkede geçen “twrk x’γ’n” ifadesinin, Türk kelimesinin geçtiği en eski arkeolojik bulgu olabileceğini belirtti. Daha önce bu ifade yalnızca 8. yüzyıldaki Orhun Yazıtları ve Çin kaynaklarında yer alıyordu. Yeni buluntu, bu tarihi yaklaşık 150 yıl geriye çekiyor.

Sikke İstemi Kağan’ın torunlarına ait olabilir

Yapılan analizler, sikkelerin 6. yüzyıl sonu ile 7. yüzyıl başına tarihlendiğini gösteriyor. Babayarov’a göre bu sikkeler muhtemelen, Batı Göktürk Kağanlarından İstemi Kağan’ın torunlarının Fergana bölgesindeki yönetim dönemine ait.

Sikkeler göçebe Türkler hakkındaki görüşleri değiştiriyor

Sikkelerin varlığı, Göktürklerin yalnızca göçebe olmadığını; şehir kurduklarını, yerleşik hayat sürdüklerini ve ticaret yapacak düzeyde para sistemine sahip olduklarını da gösteriyor.

Çeşitli ünvanlarla bastırılmış 20’den fazla sikke

Taşkent ve çevresindeki arkeolojik kazılarda bugüne kadar 20’den fazla sikke türü bulundu. Bu sikkeler arasında “Jabgu”, “Cabgu-Kağan” ve “Kağan” gibi unvanlar yer alıyor. Ancak iki ayrı sikke, ilk kez “Türk-Kağan” ibaresiyle basılmış olmasıyla dikkat çekiyor.

Taşkent ve Fergana’nın önemi artıyor

Bu bulgular, Türkistan’ın en eski yerleşim bölgeleri olan Taşkent ve Fergana’nın, yalnızca coğrafi değil aynı zamanda kültürel ve politik olarak da Türk tarihi açısından ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Türgeş sikkeleriyle benzerlikler göze çarpıyor

Babayarov, “Türk-Kağan” ifadesinin, kişisel bir unvandan ziyade etnik ve siyasi aidiyeti anlatan bir tabir olduğunu vurguluyor. Bu yönüyle Türgeş Kağanlığı dönemindeki benzer sikke örneklerine atıf yapıyor.

Sputnik Türkiye.