AB, Avrupa’da “birlik” Fikrine Hayat Veren Schuman Bildirisi’nin 75. Yıl Dönümünü Kutluyor

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Günü için yayımladığı görüntülü mesajında “Tam 75 yıl önce vizyon sahibi bir lider, Avrupa’yı bir araya getirmeyi önerdi. Schuman Bildirisi, AB’ye doğru atılan ilk adımdı ve tarihimizdeki en uzun barış ve refah döneminin başlangıcıydı.” dedi.

AB’nin mevcut küresel belirsizlikte dahi istikrarın dayanağı olmayı sürdürdüğünü savunan von der Leyen, şöyle devam etti:

“27 ülke ve 450 milyonluk eşsiz bir demokrasiyiz. Sağlam ve dinamik bir ekonomimiz var, aynı zamanda temiz hava, ücretsiz okullar ve herkes için ifade özgürlüğümüz var. Dünyanın herhangi bir yerindeki insanlardan daha uzun ve sağlıklı yaşıyoruz. O kadar çekiciyiz ki Birliğimize katılmak için 10 ülke bekleme listesinde.”

📲 Artık haberler size gelsin

AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı

🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

AB Konseyi Başkanı Antonio Costa da yayımladığı görüntülü mesajında “Bu, basit ama devrim niteliğindeki fikir (Schuman Deklarasyonu), şu anda AB olarak adlandırdığımız şeyin temeli oldu.” dedi.

Costa, “AB, ekonomik bir birlikten daha fazlası olan, gurur duyulacak bir birliktir. Barış, demokrasi, özgürlük ve dayanışma alanıdır. Birlikte çalışan ulusların ve halkların topluluğudur.” ifadelerini kullandı.

“Avrupa, bir fikirdir, mükemmel değildir”

Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola da yayımladığı görüntülü mesajında “Avrupa, bir fikirdir, mükemmel değildir. Bugün sadece neyi doğru yaptığımızı değil aynı zamanda nerede çok ileri gittiğimizi, nerede insanları geride bıraktığımızı ve nerede daha iyisini yapabileceğimizi düşünmek için bir fırsattır.” değerlendirmesinde bulundu.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, bugün AB ülkelerinin dışişleri bakanları ile Ukrayna’nın Lyiv kentini ziyaret ediyor.

Avrupa’da üç çeyrek asırlık birliğin tarihçesi

Dönemin Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman, iki yıkıcı savaş görmüş Avrupa’nın “birleşmesi” fikrini 9 Mayıs 1950’de ortaya atan isim oldu.

Schuman Planı çerçevesinde Federal Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg, savaşın ham maddeleri olan kömür ve çeliği barış aracına çevirme hedefiyle 1951’de Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunu (AKÇT) kurdu.

Tarihte ilk defa devletlerin, yetki ve egemenliklerinin bir kısmını uluslar üstü kuruma devrettiği bu model, Avrupa’nın ekonomik entegrasyonunun önünü açmış oldu.

AKÇT, 1957’de mal ve hizmetlerin serbest dolaşımını öngören Avrupa Ekonomik Topluluğuna (AET) dönüştü.

AET’nin başarısı üzerine İngiltere, Danimarka ve İrlanda, Birliğe başvuru yaptı. İngiltere’nin Fransa tarafından iki kere veto edilmesinin ardından 1973’te üç ülke birden AET’ye üye oldu.

Yunanistan’ın 1981’de, İspanya ve Portekiz’in 1986’da katılmasıyla üye sayısı 12’ye ulaştı.

1993’te Maastricht Antlaşması, AB’nin mevcut yapısını oluşturan nihai anlaşma oldu.

Birlik, 1 Ocak 1995’ten itibaren “Avrupa Birliği” olarak anılmaya başlarken aynı yıl Avusturya, Finlandiya ve İsveç’in katılımıyla 15 üyeye ulaştı.

1999’da ortak para birimi “avro” kabul edildi ve 2002’de 12 ülkede tedavüle girdi.

AB, 1 Mayıs 2004’te, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Slovakya ve Slovenya’nın katılımıyla beşinci ve en büyük genişlemesini yaşadı.

Bulgaristan ve Romanya’nın 2007’de, Hırvatistan’ın ise 2013’te AB’ye katılmasıyla üye sayısı 28’e çıktı.

31 Ocak 2020’de İngiltere’nin ayrılmasının ardından halihazırda AB’ye üye 27 ülke bulunuyor.

Arnavutluk, Bosna Hersek, Karadağ, Gürcistan, Moldova, Kuzey Makedonya, Sırbistan, Ukrayna ve Türkiye, aday ülkeler arasında yer alırken Kosova da “potansiyel aday” olarak nitelendiriliyor.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.