AK Parti Sözcüsü Çelik: Cumhuriyet Tarihinde Ilk Defa Cumhurbaşkanımız Filistin Davasını Milli Davamız Olarak Tanımladı

Çelik, Türkiye Yüzyılı Buluşmaları kapsamında ziyarette bulunduğu AK Parti Üsküdar İlçe Başkanlığı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

📲 Artık haberler size gelsin

AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı

🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Türkiye’nin tüm illerinde gerçekleşen buluşmalar süresince sahada olduklarını aktaran Çelik, buluşmaların amacının vatandaşları dinlemek, onların görüş, talep, eleştiri ve beklentilerini not ederek genel merkezlerine iletmek olduğunu söyledi.

Çelik, vatandaştan alınan geri dönüşlerin birer veri haline getirileceğini belirterek, bu verilerin gelecek dönem politikalarının geliştirilmesi için değerlendirileceğini, parti politikalarına yön vermesi, bunun zeminini oluşturması için de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a arz edileceğini aktardı.

Buluşmaları bugün tüm ekip olarak İstanbul’da sürdürdüklerini hatırlatan Çelik, “Yarın son noktayı Sayın Cumhurbaşkanımızın, Genel Başkanımızın katılımıyla bir program çerçevesinde yapacaktık fakat yarınki programı erteledik. Çünkü kendilerinin şu anda Amerika Birleşik Devletleri’nde önemli temasları var. Bugün de Başkan Trump’la Türkiye saatiyle yaklaşık 18.00 gibi bir görüşme gerçekleştirecek. Türkiye’ye dönüş saatleri bakımından kapanış programını daha ileri bir tarihte gerçekleştireceğiz.” diye konuştu.

Çelik, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu vesilesiyle de herkesin gördüğü gibi dünyanın en önemli gündeminin Gazze olduğunu kaydederek, “Netanyahu hükümetinin katliamları, soykırım siyaseti, bütün acımasızlığıyla, insanlık tarihinin görmediği bir zulümle devam ediyor. Bu kuşkusuz artık bütün kuruluşların kabul ettiği, meseleye mesafeli yaklaşanların bile kabul ettiği gibi açık bir soykırım suçudur. İnsanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Netanyahu denilen katil ve onun şebekesinin insanlığa karşı suç işlemekten ve soykırım suçundan dolayı muhakkak yargılanması ve gereken cezayı alması gerekir. İnsanlık haysiyeti, insanlık değerleri, insanlığın medeniyet kazanımlarının korunması için bu alçaklığın mutlaka cezalandırılmasından başka bir yol yoktur.” ifadelerini kullandı.

Soykırım ifadesini ilk kullanan kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu anımsatan Çelik, bu ifade ilk kullanıldığında çoğu devletin buna mesafeli kaldığını ve değerlendirmek için ileri bir tarihe attıklarını dile getirdi.

Çelik, Filistin Devleti’nin tanınması konusunda soykırım şebekesinin faillerinin, Batı Şeria’yı ilhaktan bahsettiğini belirterek, “Daha çok kadın ve çocuk öldürmekten, daha çok insanı katletmekten bahsediyorlar. Dolayısıyla şimdiye kadar Filistin Devleti’nin tanınmasını iki devletli çözüm sürecine zarar verir diyerek erteleyenlerin yaklaşımlarının ne kadar zeminsiz olduğu ortaya çıkmıştır.” diye konuştu.

Filistin Devleti’nin tanınmasının arkasından gelmesi gereken şeyin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ekibinin durdurulması için somut eylemlerin hayata geçmesi olduğunu kaydeden Çelik, uluslararası toplumun somut, hemen hayata geçirilebilir, ortak bir eylem düzeneği oluşturması gerektiğini ifade etti.

Çelik, sözlerine şöyle devam etti:

“Filistin meselesi Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda da söylediği gibi artık dünyaya mal olmuş bir meseledir. İnsanlığın geleceğiyle ilgili bir meseledir. Cumhuriyet tarihinde ilk defa Sayın Cumhurbaşkanımız Filistin davasını bizim milli davamız olarak tanımlamıştır. Cumhurbaşkanımız Filistin davasını, milli davamız olarak tanımladığında içimizden yine bazıları muhalefet yapmak adına, ‘Filistin davası niye bizim milli davamız oluyor’ gibisinden birtakım laflar üretmişlerdi. Hatta bazıları son derece faşist bir yaklaşım sergileyerek ‘Filistin davası bizim davamız değil, Arapların davasıdır’ gibi ırkçı yaklaşımlar da üretmişlerdi ama bugün insanlığın kalbi Gazze’de atıyor. Filistin davası bir insanlık davasıdır. Filistin davası, dünyanın davasıdır. Onun için bunun ilk olarak milli dava olarak tanımlanmasının aslında insanlık davasının tanımlanmasına dönük nasıl bir işaret fişeği olduğu, nasıl bir yol haritası olduğu net bir şekilde ortaya çıkmıştır.”

Filistin Devleti’ni tanıyanların ortak iradeyle ortak eylem planı gerçekleştirmesi ve Gazze’deki bu katliamı durdurması gerektiğini ifade eden Çelik, katliam şebekesinin Batı Şeria’yı da içine alan yeni birtakım insanlık suçlarını işlemeye dönük hazırlıklarının ortadan kaldırılmasının önemli olduğunu kaydetti.

Çelik, CHP ile bazı muhaliflerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ortaya koyduğu, dünyanın dikkatle takip ettiği ve dünya tarafından kabul gören dirayetli siyaseti, birtakım yalan ve iftiralarla gölgelemeye çalıştığını söyledi.

Çeşitli ülkelerdeki yabancı siyasetçilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dirayetli siyasetini kıskanarak, birtakım eleştirilerle gölgelemeye çalışmasını anladıklarını belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“CHP’nin ve bazı muhalefet partileri adına konuşanlar, adeta birer siyasi misyoner gibi davranarak Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Sayın Cumhurbaşkanımız aleyhine hangi yabancı siyasetçi bir söz söylese hemen onu esas alıp, ‘Bakın aslında olan biten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın anlattığı gibi değilmiş, olan biten şimdi açığa çıktı’ gibisinden, başkalarının sözlerinin yanında siyasi uydu gibi konumlanarak çarpık bir yaklaşım üretmeye çalışıyor. Biz diyoruz ki eleştiriniz varsa bunu dinleyelim ve cevabını verelim. Ama başkalarının siyasi uydusu gibi siyasi misyonerlik faaliyeti üretmeyin. Tutuyor yabancı bir siyasetçi diyor ki ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Türkiye’nin yaptığının arkasında şöyle bir şey var.’ Bunlar da diyor ki ‘Bakın arkasında böyle bir şey varmış.’ Böyle bir şey olabilir mi? Sizin bir fikriniz, zikriniz, duruşunuz, zemininiz yok mu? Sizin meselelere bakarken bir milli gözlüğünüz, milli filtreniz yok mu?”

“Yabancı siyasetçileri doğru kabul ederek yargılamaya kalkıyorlar”

Yaptıkları eleştiri hakkında CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in değerlendirmesine işaret eden Çelik, şunları söyledi:

“Sayın Özel’in dünkü konuşmasını görünce anladım ki Sayın Özgür Özel kendi partisi adına konuşanları bile takip etmiyor. Sayın Özel sizin partiniz adına konuşanlar, sizin bahsettiğiniz çerçevede konuşmuyor. Bize herhangi bir konuda ‘Şu meselede niye konuşmadınız, niye değerlendirme yapmadınız’ derken kendisi bir görüş söylemiyor. Defalarca yaşadık bunu, Libya’da, Suriye olaylarında, Akdeniz’deki olaylarda, ‘mavi vatan’ meselesinde yaşadık. Yabancı bir siyasetçi bir şey söylediği zaman onu referans alıp ‘Bakın, Türkiye’de arka planda şunlar oluyormuş’ gibisinden bir çerçeve üretmeye çalışıyorlar. CHP’ye gönül vermiş vatandaşlarımızın milli hassasiyetlerinin ne kadar yüksek ve güçlü olduğunu hep beraber görüyoruz. Bunun Türkiye için son derece kıymetli olduğunu da görüyoruz. Ama onlar adına konuştuğunu söyleyen parti yönetimindeki kişiler, Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet başkanını ve hükümetini, başka siyasetçilerin söylediğini doğru kabul ederek ve esas alarak sürekli olarak yargılamaya kalkıyorlar. Esas mesele budur.”

Durumun CHP Genel Başkanı Özel’in anlattığı gibi olmadığını kaydeden Çelik, CHP adına konuşanların ‘mavi vatan’ konusunda Yunanistan’daki siyasetçiler gibi konuştuğunu belirtti.

Özel’in sık sık “Biz Atatürk’ün kurduğu partiyiz.” dediğini anımsatan ve bunun herhangi bir siyasal gerçekliğinin olmadığını ifade eden Çelik, şu şekilde konuştu:

“CHP’ye gönül veren, destek veren vatandaşlarımızın Atatürk sevgisinin bütün milletimiz gibi son derece yüksek olduğunu biliyoruz. Milletimizin ortak değerine, Cumhuriyetimizin kurucusuna ve ilk Cumhurbaşkanımıza dönük olarak bu sevgi ve saygı her zaman yaşatılıyor. Fakat sonuç olarak CHP yönetimi açısından baktığımızda siz Atatürk’ün vasiyetine uymamış bir partisiniz. İş Bankası hisselerinden Türk Dil Kurumuna ve Türk Tarih Kurumuna verilmesi, ayrılması gerekenleri yerine getirmemişsiniz. Bu kurumlar Atatürk’ün vasiyetinin yerine getirilmesi için CHP’ye dava açarak sizin bu vasiyeti zorla yerine getirmenizi sağlamış. Yine de Atatürk’ün geçmişteki CHP’ye dönük bıraktığı mirasa, yapılan bu saygısızlıklara rağmen hala bunda iddialıysanız o zaman CHP’yi bu kadar gayri milli bir duruma düşürmeyin. CHP’yi bu kadar şaibeli işlerin içerisinde dolanan bir kampanyanın parçası haline getirmeyin. Sorun şudur ki ne dış politika konusunda ne iç politika konusunda söylediğinizin bir zemini var.”

“CHP yönetimi önce CHP’nin ne olacağıyla ilgili kafasını netleştirmeli”

CHP Genel Başkanı Özel’in, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile Sosyalist Enternasyonal’de sık sık beraber olduklarını ve aralarında kardeş parti ilişkisi olduğunu söylediğini anımsatan Çelik, “Sizin durduğunuz yer, İspanya Başbakanı’nın Gazze ve Filistin konusunda durduğu yerin tam tersi. Siz daha bu meseleye başlarken ‘Hamas terör örgütüdür’ dediniz. Ondan sonra gelen tepkiler üzerine, ‘Terör örgütü değil, ama terör eylemi yapıyor’ dediniz.” ifadelerini kullandı.

Çelik, CHP’nin savrulmasını, Türk siyasi hayatı için bir kazanım olarak görmeyeceklerini söyleyerek, “Köklü siyasi partiler derli toplu, ne dediği anlaşılan ve milli politikalar konusunda hassasiyet üretebilen, değer üretebilen bir yaklaşım içerisine girmelidir. O yüzden CHP yönetimi önce CHP’nin ne olacağıyla ilgili kafasını netleştirmelidir. Ondan sonra Cumhurbaşkanımızla ilgili konularda söyleyecek bir sözü eleştirisi varsa biz de tabii ki onun cevabını vereceğiz.”

Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda verdiği mesajların dünyada geniş yankı uyandırdığını, insanlık ittifakı adına ortaya koyduğu yüksek asalet ve cesur konuşması için kendisine şükranlarını sunduğunu sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.