Wadephul, Türkiye’ye hareketinden önce yaptığı açıklamada, “Türkiye, Orta Doğu çatışmasında arabulucu rolüyle, Gazze için tarihi bir ateşkesin sağlanmasına katkıda bulundu.” dedi.
Dış politika alanında da işbirliği için büyük bir potansiyel olduğunu dile getiren Wadephul, Türkiye’nin arabuluculuk rolüne dikkati çekerek, “Barış planının destekçilerinden biri olarak ve Hamas üzerinde baskı kurmaya devam etmesini beklediğimiz bir ülke olarak Türkiye’ye büyük bir sorumluluk düşmektedir. Rehinelerin serbest bırakılması ve ateşkesin sağlanmasıyla, birkaç hafta önce imkansız görünen birçok şey başarılmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Gazze halkına güvenli ve onurlu bir gelecek için çalışmaların daha yeni başladığına işaret eden Wadephul, “En kötü acıları dindirmek için insani yardım kuruluşlarının tam erişimini birlikte talep ediyor, uzun vadeli barış için 20 maddelik planın tam olarak uygulanması için birlikte çalışıyoruz.” diye konuştu.
Öte yandan yıllar süren iç savaşın ardından, Suriye’de tüm toplumsal ve dini grupların yer alacağı bir siyasi geçiş süreci için de çalıştıklarını anlatan Wadephul, Türkiye’nin yıllar boyunca Suriye’den gelen sığınmacıların en büyük kısmına barınma sağladığını belirterek, “Bizi birleştiren hedef, gönüllü ve güvenli bir dönüşü mümkün kılmak için güvenli ve istikrarlı bir Suriye’dir.” ifadesini kullandı.
NATO’da stratejik ortak
“Türkiye NATO ittifakı içinde bizim için merkezi bir stratejik ortaktır” diyen Wadephul, bu nedenle NATO için en büyük tehdit olan Rusya ve Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşın da Ankara’daki görüşmelerin önemli konularından biri olacağını aktardı.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın bir an önce sona ermesinin ortak hedef olduğunu kaydeden Wadephul, “Bunun için Rusya’nın savaş kasasının gelirlerini daha da hızlı kurutmamız gerekir. Montrö Sözleşmesi’nin koruyucusu olarak Türkiye, Karadeniz’e erişim konusunda da doğrudan sorumluluk sahibidir. İstanbul ayrıca müzakerelerin yapılabileceği önemli bir yerdir.” şeklinde konuştu.
Wadephul, AB ile Türkiye arasındaki işbirliğini de güçlendirmek istediklerini ifade ederek, “Türkiye’nin bu konuda hangi siyasi gelişmeleri ve kararları alması gerektiği konusu da Ankara’daki görüşmelerimin gündeminde olacak.” dedi.
Türkiye’ye seyahat etmenin, her Alman Dışişleri Bakanı için özel bir anlam taşıdığını vurgulayan Wadephul, “Hiçbir ülkeyle sosyal açıdan bu kadar sıkı bağlarımız yoktur. Almanya’da 3 milyondan fazla insanın biyografik kökleri Türkiye’ye dayanmaktadır. Birçoğu her iki kültürde de kendilerini evlerinde hissederler, bu da iki ülkemizi büyük ölçüde zenginleştirir.” ifadelerini kullandı.