Antik Mısırlılar, tanrılara adak sunmak ve öteki dünyada eşlik etmesi için binlerce hayvanı mumyaladı. Ancak kalın sargılar, bu mumyaların incelenmesini zorlaştırıyordu. Günümüzde kullanılan bilgisayarlı tomografi (CT taraması) sayesinde, araştırmacılar bu eserlerin içini zarar vermeden inceleyebiliyor.
Mumyadan çıkan şaşırtıcı bulgular
Fransa’daki Ulusal Koruyucu Arkeolojik Araştırmalar Enstitüsü (Inrap) uzmanlarının incelediği kedi mumyasında, tek bir hayvan yerine üç farklı kediye ait arka bacak kemikleri bulundu.
Kafatası yerine bir kumaş topu vardı.
Kaburga, omurga ve kafa kemiği eksikti.
Kemiklerde böceklerin açtığı küçük delikler gözlendi.
Mumya, dış görünüşüyle tek ve bütün bir kedi gibi dursa da, içindeki dağınık kalıntılar farklı bir hikâye anlatıyor.
Araştırmacılar: Ticaret mi, çeşitlilik mi?
Inrap araştırmacısı , bazı hayvan mumyalarının tam beden içerdiğini, bazılarının ise sadece parçalardan oluştuğunu söyledi. Bunun ardında iki olasılık öne çıkıyor:
Ticari amaç: Antik Mısır’da mumya ticareti çok yaygındı. Daha büyük görünen mumyalar daha yüksek fiyata satılıyor, bu yüzden bazılarında eksik kemikler bulunabiliyordu.
Ritüel çeşitliliği: Nicolas’ın ekibine göre bu durum sadece ticari bir “hile” değil, farklı dini ritüel biçimlerinin göstergesi olabilir.
Kedilerin dini sembolizmi
Kediler, Antik Mısır’da özel bir yere sahipti. Farelerden koruyucu özellikleri ve zarif davranışlarıyla tanrılarla ilişkilendiriliyorlardı. Smithsonian Enstitüsü’nden Antonietta Catanzariti, “Mısırlılar kedilere tapmıyordu, onların doğal davranışlarını tanrılarla özdeşleştiriyorlardı” diyor.
Kedi mumyaları hem tanrılara adak hem de ölü sahiplerine öteki dünyada eşlik edecek yol arkadaşları olarak kullanıldı.
Sergide 3D model
Araştırmacılar, incelenen kedi mumyasının 3D yazıcı ile şeffaf bir kopyasını üretti. Bu modelin içine bulunan kemiklerin ve kumaş parçalarının replikaları yerleştirildi. Böylece ziyaretçiler, mumyanın iç yapısını Rennes Güzel Sanatlar Müzesi’nde sergilenirken görebilecek.