1875’te yayımlanan Ekinci gazetesiyle temelleri atılan Azerbaycan basını, sadece haber kaynağı değil, aynı zamanda milli kimlik ve özgürlük ideallerinin taşıyıcısı oldu.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için
Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için
AA Canlı
Basın tarihinin öncüsü Hasan Bey Zerdabi’nin 1875’te çıkardığı Ekinci gazetesi halkın uyanışı için bir okul işlevi gördü. Türkçe yayımlanmasıyla halkla doğrudan temas kuran bu gazete, dilde ve düşüncede millileşmenin başlangıcı oldu.
20. yüzyıl başlarında basın, Çar Rusyası’nın baskılarına rağmen özgürlükçü fikirlerin taşıyıcısı haline geldi. İrşat, Terakki, Füyuzat, Molla Nasrettin gibi yayınlar, istibdat karşıtı duruşlarıyla milli hareketin zeminini hazırladı.
1918’de kurulan Azerbaycan Cumhuriyeti’nin en güçlü destekçilerinden biri yine basın oldu. Azerbaycan, İstiklal, Açık Söz gibi gazeteler, bağımsızlık fikrini halka taşıdı. Parlamento kararları, hükümet programları ve anayasa tartışmaları basın aracılığıyla halka duyuruldu.
Başta cumhuriyetin kurucusu Mehmet Emin Resulzade olmakla dönemin aydınları gazeteler aracılığıyla hem halkı yönlendirdi hem de uluslararası kamuoyuna seslendi. Dönemin Azerbaycan basını milli iradenin sesi, devletin temellerinin fikri mimarı oldu.
1920’de Sovyet işgalinin ardından Azerbaycan basını ağır sansür ve baskılarla karşı karşıya kaldı. Bağımsızlık yanlısı kalemler ya susturuldu ya da sürgüne gönderildi. Ancak yine de milli basın geleneği özellikle yurt dışındaki Azerbaycan diasporasında yaşamaya devam etti.
Türkiye, İran, Gürcistan ve Avrupa’daki Azerbaycanlı aydınlar, sürgün basını yoluyla mücadeleyi sürdürdü. Yeni Kafkasya, Azeri Türk, Odlu Yurt gibi yayınlar Sovyet propagandasına karşı hakikatleri duyurmaya çalıştı.
1991’de yeniden bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan’da basın, çok partili hayatın ve demokratikleşmenin en önemli dinamiklerinden biri haline geldi. 1. Karabağ Savaşı döneminde cepheden haber yapan gazeteciler, yalnızca bilgi aktarmadı aynı zamanda ulusal birlik duygusunu pekiştirdi.
Günümüzde de Azerbaycan’ın medya kuruluşları hem yurtta hem dünyada ülkenin sesi olmaya devam ediyor. 2020’de 2. Karabağ Savaşı sırasında medya, hem kamuoyunun bilgilendirilmesinde hem de uluslararası platformlarda haklı davanın anlatılmasında kritik rol oynadı.
– 150 yıllık direnişin kalemle yazılan tarihi
Azerbaycan basını, 150 yıllık tarihinde sadece haber vermekle kalmadı, fikir üretti, yön verdi, direndi ve yol gösterdi. Bugün bu gelenek, yeni nesil gazetecilerle dijital mecralarda da devam ediyor.
Azerbaycan’ın milli hafızası, çok büyük ölçüde bu 150 yıllık basın tarihinin satır aralarında yaşamaya devam ediyor.
“Azerbaycan basını, millete teslimiyet ruhu aşılanmasına izin vermedi”
Yeni Müsavat Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Rauf Arifoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Azerbaycan basınının kuruluşundan bu yana istiklalci bir çizgide olduğunu vurgulayarak, “Basın, Azerbaycan’ın bağımsızlığı uğruna her zaman mücadele verdi. Basın, bir ideolojik merkez oldu. Her zaman bağımsızlığı savundu.” dedi.
Basının, Ermeni işgaline karşı direnişin de merkezi olduğunu belirten Arifoğlu, “Azerbaycan basını, ister dış güçler isterse de iç düşmanlar eliyle millete teslimiyet ruhu aşılanmasına izin vermedi. Azerbaycan yenildi ama asla teslim olmadı. Bu noktada Azerbaycan basınının büyük payı vardır.” ifadelerini kullandı.
Arifoğlu, 150. yılını kutlayan Azerbaycan basınının birçok savaştan geçerek ayakta kalmayı başardığını söyleyerek, “Basınımız, çevremizdeki Rusça, Farsça ve İngilizce yayın yapan medya organlarının yürüttüğü dezenformasyona karşı kalkan görevi gördü. Azerbaycan basını tamamen milli ve istiklalcidir.” diye konuştu.
Azerbaycan basını, Karabağ Savaşı’nın ideolojik cephesinde aktif rol oynadı
Türkistan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Agil Camal da Azerbaycan basınının bağımsızlık sürecindeki rolüne dikkati çekerek, “Ulusal basın, Azerbaycan’ın bağımsızlığını yeniden kazanmasıyla özgürlüğüne kavuştu. Bu sürecin önemli bir bölümü Ermenistan işgali dönemine denk geldi. Basın, devletin, diplomasinin ve halkın özgürlük mücadelesinde ve Karabağ Savaşı’nın ideolojik cephesinde aktif rol oynadı.” ifadelerini kullandı.
Camal, Azerbaycan medyasının dezenformasyona karşı etkili mücadele verdiğini belirterek, bunun en net örneğinin 2. Karabağ Savaşı’nda görüldüğünü söyledi.
Türk medyasıyla kurulan işbirliğinin önemine işaret eden Camal, “Azerbaycan medyası, Türk medyası ile birlikte Azerbaycan gerçekliklerinin dünyaya aktarılmasında büyük rol oynadı.” dedi.