Biden yönetimi, Kaşıkçı raporunun ardından sorumlulara karşı adım atmaya hazırlanacak

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Cemal Kaşıkçı raporunun açıklanmasından sonra sorumlulara karşı gereken adımları atmaya hazır olacaklarını söyledi.

Sözcü Price, günlük basın brifinginde kısa sürede açıklanması beklenen Cemal Kaşıkçı raporuna ve ABD-Suudi Arabistan ilişkilerine dair değerlendirmelerde bulundu.

Price, söz konusu raporun ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (DNI) tarafından hazırlandığını ve raporun en kısa süre içinde yine onlar tarafından kamuoyuna açıklanacağını belirtti.

ABD Başkanı Joe Biden’ın ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın söz konusu rapora olan inancının tam olduğunu vurgulayan Price, raporun tam olarak ne zaman açıklanacağı konusuna net bir yanıt vermekten kaçındı.

Price, “Cemal Kaşıkçı cinayeti korkunç bir suçtu. Konuştuğumuz raporun merkezinde de bu olacaktır. Kongreye sunulacak raporda (bu suça ilişkin) atılabilecek adımlar da yer alacaktır. Ardından yasanın gerektirdiği şeyi yapacağız ve sorumlulara karşı atılacak adımları konuşma noktasında olacağız.” ifadelerini kullandı.

Biden yönetiminin ABD-Suudi Arabistan ilişkilerini tüm boyutlarıyla yeniden ele aldığını ve bu ilişkiyi revize ettiğini anlatan Price, Riyad yönetiminin güvenlik endişelerinin de farkında olduklarını ve bu anlamda Suudilere gereken desteği vermeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.

İran konusunda Trump yönetimini suçladı

Öte yandan Price, eski ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin İran’a karşı “maksimum baskı” politikasının başarısız olduğunu, son dört yılda iyi sayılabilecek herhangi bir anlaşmaya yaklaşmadığını, aksine Tahran’ı cesaretlendirdiğini söyledi.

İran’ın nükleer silah elde etmesini engellemenin tek yolunun diplomasi olduğunu belirten Price, bu nedenle Joe Biden yönetiminin İran nükleer anlaşmasına dönmek istediğini dile getirdi.

Trump yönetiminin son 4 yılda İran’a yaptırımlar yoluyla uyguladığı maksimum baskı kampanyasına ilişkin bir soruya yanıt veren Price, maksimum baskı kampanyasının ana amacının İran’ı yalnızlaştırmak, İran’ı daha iyi bir anlaşma yapmaya ve Amerikan menfaatlerini daha iyi bir noktaya getirmek olduğunu ancak bunların tamamında başarısız olduğunu kaydetti.

Price, “Aslında bu amaçların tam aksi ortaya çıktı. Son dört yılda iyi sayılabilecek bir anlaşmanın yakınına bile gelemedik, bu müzakereler başlayamadı bile. Hatta önceki yönetimin son anlarına kadar da İran nükleer silah yapmayı tercih etseydi, nükleer silah elde etmeye çok yakındı. Eski yönetim döneminde İran ve İran destekli yapılar sinmekten ziyade, burada da daha önce değindiğim üzere 2018 ve 2019’dan başlamak üzere daha da cesaretlendiler. Ortaklarımıza yönelik menfur saldırılarını gördük, bunlardan bazıları ABD’ye yönelikti veya en azından Amerikan vatandaşları bu saldırılarda hayatını kaybetti.” diye konuştu.

Eski yönetimin İran’a maksimum politikasının diplomasi ile birlikte uygulanmadığından dolayı başarılı olamadığını savunan Price, Biden yönetiminin İran’a yönelik yaptırımlarla birlikte ABD ortak ve müttefikleri ile İran konusunda iş birliğine odaklandığını söyledi.

ABD’nin Filistin’deki Kudüs Başkonsolosluğunu yeniden açma süresi

ABD’nin Filistin’deki Kudüs Başkonsolosluğunu yeniden açma sürecini İsrail seçimlerinden sonraya bırakma kararı aldığına ilişkin bir soruya yanıt veren Price, “Filistin halkı ve yönetimi ile angajmanımızı derinleştirmeyi dört gözle bekliyoruz. Bunun bir parçası olarak da angajmanımız dahil Filistin halkına kamu diplomasisi desteği sağlamak gibi çok sayıda faaliyetimizi tam olarak yürütmek için oradaki diplomatik varlığımızı gözden geçiriyoruz.” dedi.

ABD, 18 Ekim 2018’de Filistinlilere hizmet veren diplomatik misyonunu, Tel Aviv’den Kudüs’e taşıdığı büyükelçiliğinin çatısı altına kaydırmıştı.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.