Çin Komünist Partisinin (ÇKP) yayın organı Global Times gazetesinin haberine göre, Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Guo Ciakun, ABD’nin Filistin yönetimi ve FKÖ’ye yaptırım kararı hakkında açıklamada bulundu.
- ABD’den Filistinli yetkililere vize yaptırımı kararı
Çin’in bu yaptırım kararı karşısında “şoke olduğunu” ifade eden Guo, ülkenin ABD’nin barışı desteklemeye yönelik uluslararası çabaları göz ardı etmesinden dolayı “hayal kırıklığına uğradığını” söyledi.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Guo, “Filistin meselesinin” Orta Doğu’daki sorunların merkezinde yer aldığını ve uluslararası adalet ve hakkaniyet meselesi olduğunu vurgulayarak, bu “kritik tarihi dönemeçte” başta ABD olmak üzere uluslararası toplumun adil, hakkaniyetli ve sorumlu bir duruş sergilemesi gerektiğini dile getirdi.
Uluslararası toplumun konuya ilişkin BM kararlarını ciddiyetle uygulaması gerektiğinin altını çizen Guo, “barışı baltalayan” adımlar atmak yerine “Filistin sorununun” uygun bir şekilde çözülmesi için aktif bir şekilde çalışmasının önemine dikkati çekti.
Guo, Çin’in Filistin halkının meşru ulusal haklarının geri kazanılması yönündeki haklı davasını kararlılıkla desteklediğini belirterek, “Çin, Filistin yönetiminin Gazze ve Batı Şeria da dahil olmak üzere tüm Filistin toprakları üzerinde etkin bir yönetim uygulamasını ve iki devletli çözüme dayalı kapsamlı, adil ve kalıcı bir çözümü ilerletmesini desteklemektedir.” dedi.
ABD’den Filistinli yetkililere vize yaptırımı kararı
ABD Dışişleri Bakanlığı, “bölgedeki barışı tehlikeye attığı” gerekçesiyle bazı Filistinli yetkilileri yaptırım listesine aldığını ve bu kişilere vize verilmeyeceğini açıklamıştı.
Bakanlığın Kongre’ye gönderdiği bildirimde, FKÖ ve Filistin yönetiminin, 1989 ve 2002 tarihli taahhütlerine uymadığı ileri sürülmüştü.
Bakanlık, Filistinli yetkililerin bölgesel barışı tehlikeye soktuğunu, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) gibi kurumlar aracılığıyla İsrail ile yaşanan çatışmayı uluslararası boyuta taşımaya çalıştığını ve “terörü desteklediklerini” öne sürerek yaptırım kararı aldıklarını bildirdi.