Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: PKK’nın Silah Bırakma Kararı Sonrasında Bunun Sahada Gerçekleşmesini Görme Zamanı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “PKK’nın silah bırakma kararı sonrasında bunun sahada gerçekleşmesini görme zamanı. Bunun da kısa bir süre içinde başlayacağını bekliyoruz. Bu süreç sahada da somut yansımalarla görünecek ama bu belli bir zaman alacak.” dedi.

Yılmaz, NTV canlı yayınında soruları yanıtlayarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

📲 Artık haberler size gelsin

AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı

🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin açıklamada bulunan Yılmaz, mevcut anayasanın askeri darbe sonrası yapıldığını, Türkiye’nin sivil iradeyle oluşturulmuş bir anayasayı hak eden bir ülke olduğunu söyledi.

Yeni anayasanın sadece tek bir siyasi partinin değil, bütün toplumun mutabakatıyla hazırlanması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, AK Parti olarak bu süreci başlatarak, 11 kişilik hukukçu ve alanında uzman bir komisyon kurduklarını kaydetti.

Yeni anayasanın asıl çalışmasının Meclis çatısı altında gerçekleşeceğine işaret eden Yılmaz, “Olabilecek en geniş mutabakatla yapılması gerekli bir çalışma. İktidarıyla muhalefetiyle Türkiye’ye bu anayasayı kazandırmayı umuyoruz. Toplumsal mutabakatla bu tartışmayı geride bırakmalıyız.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın DEM Parti heyetiyle görüşme yapması konusuna değinen Yılmaz, “Önümüzdeki hafta bu görüşmenin gerçekleşmesini bekliyoruz. Ama günü, saati konusunda Cumhurbaşkanlığının açıklamasını beklemekte fayda var.” dedi.

“Süreç olması gerektiği gibi ilerliyor”

Terörle mücadelede gelinen noktayı “tarihi bir aşama” olarak nitelendiren Yılmaz, terör örgütünün kendini fesih kararının son derece önemli olduğunu vurguladı.

Tüm siyasi partilerin bu sürece katkı da bulunması gerektiğini belirten Yılmaz, “Bu tür meseleler milli olarak bakılması gereken meseleler. Bütün partilerin de katkısıyla ben bu sürecin sağlıklı bir şekilde yürüyeceğine inanıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız da DEM heyetiyle gelinen aşamayı değerlendireceklerdir.”ifadelerini kullandı.

PKK’nın silah bırakması kararının sahaya yansımasını da değerlendiren Yılmaz, şunları kaydetti:

“PKK’nın silah bırakma kararı sonrasında bunun sahada gerçekleşmesini görme zamanı. Bunun da kısa bir süre içinde başlayacağını bekliyoruz. Bu süreç sahada da somut yansımalarla görünecek ama bu belli bir zaman alacak. Tabii bir günde olacak bir şey değil. Bu işin takip ve izleme mekanizması mutlaka işleyecektir, titizlikle takip edilecektir. Dolayısıyla önemli ve olumlu bir aşamaya geldiğimizi… Süreç olması gerektiği gibi kendi mecrasında, kendi gereklerine uygun bir şekilde ilerliyor.”

Yılmaz, Türkiye-Suriye ilişkilerini de değinerek, Türkiye’nin Suriye politikasının çok net olduğunu, istikrarlı bir Suriye istediklerini vurguladı.

“Kimse bölgenin haritaları üzerinde oynamaya kalkışmamalı”

Sadece Suriye halkına değil, bütün bölgeye istikrar getirecek bir Suriye istediklerinin altını çizen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kapsayıcı bir yönetim ve bütün unsurları kapsayan bir yapı istiyoruz. Suriye bir anayasa çalışması başlattı. Bu süreçte birçok meselenin tartışılacağına inanıyorum. SDG gibi yapıların bu süreçte olmaması gerekiyor. Ülkede yaşayan kim varsa, eşit vatandaşlık temelinde, herkesin temel hak ve hürriyetlerinin sağlandığı bir ortamın oluşturulması lazım. Bu da herkesin lehine. Fakat Suriye’de istikrar istemeyenler, etnik çatışmalar, mezhebi çatışmalar oluşturarak ülkedeki istikrarı bozmaya çalışabilirler. Türkiye Cumhuriyeti olarak bizim tavrımız çok açık ve net. Hem Suriye’nin istikrarı için hem de Suriye’den Türkiye’ye yönelik herhangi bir tehdidin oluşmaması bakımından biz Suriye’deki bu süreci en güçlü bir şekilde destekliyoruz. Belli bir süreç içinde de bunun sağlanacağına inanıyoruz.”

“ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın demecinde, ‘ABD’nin Suriye politikasının son 100 yıldaki Suriye politikasından farklı olacağını’ ifade etti. Türkiye ile ABD’nin Suriye politikası örtüşüyor mu?” sorusuna Yılmaz, “Kimse, bu bölgenin haritaları üzerinde oynamaya kalkışmamalı, çalışmamalı. Tam aksine hepimiz el birliği içinde yeterince zaten çatışma yaşamış bu bölgede, istikrara yönelik iş birliği yapmalıyız.” yanıtını verdi.

Yılmaz, bu anlamda Trump yönetiminin verdiği çok olumlu mesajlar ve attığı çok olumlu adımların olduğunu anımsatarak, “Yaptırımların kaldırılması, yeni rejimin desteklenmesi çok çok önemli. Biz bunu olumlu karşılıyoruz, o noktada da Sayın Cumhurbaşkanımızın Sayın Trump’a telkinlerinin etkili olduğunu da görmüş olduk. Daha koordineli iş birliğine dayalı bir ruhla, burada mutlaka istikrarı, Suriye’nin refahını desteklememiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Suriye meselesinde çok bedeller ödendiğini, fakat artık iyi neticeler alınacağını belirten Yılmaz, “Suriye’ye gönüllü geri dönüşler de hızlandı. Rejim değişikliğinden sonra, 8 Aralık’tan bugüne kadar 316 bin Suriyeli gönüllü geri dönüş yapmış. Bu da ne kadar haklı bir duruşumuz olduğunu bir kez daha ortaya koymuş durumda.” dedi.

“Yaptırımların mutlaka kalkması gerekiyor”

“ABD’nin Türkiye’ye yönelik CAATSA yaptırımlarının kalkıp kalmayacağı” sorusuna Yılmaz, “Bu yaptırımlar iki müttefik ülke arasında hiç gündeme gelmemeliydi ama maalesef Amerika Birleşik Devletleri ile geçtiğimiz dönemlerde bir dizi konuda ihtilaflar yaşadığımız bir gerçek. Bu dönemde iyi bir başlangıç yapıldı diye düşünüyorum.” yanıtını verdi.

Son NATO toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump’ın verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini hatırlatan Yılmaz, “Şu anda olumlu bir sürece girildiğini rahatlıkla ifade edebilirim. Bunlar devam eden süreçler. Yaptırımların mutlaka kalkması gerekiyor. Türkiye bölgesinde bir istikrar kaynağıdır. Diplomasiden yana, barıştan yana olmuş bir ülkedir ve bu yaptırımların bir an önce kaldırılması beklentimiz.” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, ABD’den F35’lerin alınması konusunda Silahlı Kuvvetlerin müzakereler yürüttüğünü hatırlatarak, Eurofighter sürecinde de olumlu bir gidişatın olduğunu, Almanya, Fransa ve İngiltere ile bu konudaki görüşmelerde olumlu bir havanın oluştuğunu söyledi.

SİHA alanındaki başarının Türkiye’yi dünyada öncü ülkeler arasına taşıdığını vurgulayan Yılmaz, “Geçen yıl savunma havacılık ihracatımız, 7 milyar doların üzerinde oldu. Türkiye, kendi savunma sistemlerini geliştirirken aynı zamanda uluslararası arenada da adından söz ettiriyor.” dedi.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.