Dışişleri Bakanı Fidan Doha’da Al Jazeera Arapça Ve Katar TV’ye Konuştu

Dışişleri Bakanı Fidan, bölge ülkelerinin sadece Filistin meselesiyle değil, İsrail’in yayılmacılığıyla karşı karşıya olduğunu belirterek, “İsrail yayılmacılığının arkasında yatan iki sebep var. Birincisi, İsrail’in topraklarını genişletip büyük İsrail’i kurmak. İkincisi ise bölgedeki ülkeleri zayıf, etkisiz, özellikle İsrail’e komşu olan ülkeleri, bölünmüş vaziyette bırakmak.” dedi.

  • Bakan Fidan Katarlı, Mısırlı, Iraklı ve Pakistanlı mevkidaşlarıyla Doha’da bir araya geldi
📲 Artık haberler size gelsin

AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı

🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Fidan, Katar’ın başkenti Doha’da katıldığı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından Al Jazeera Arapça ve Katar TV’ye değerlendirmelerde bulundu.

Katar halkına en içten saygılarını ve selamlarını ileten Fidan, İsrail’in 9 Eylül’de Doha’da Hamas müzakere heyetinin bulunduğu binaya savaş uçaklarıyla düzenlediği saldırı nedeniyle “geçmiş olsun” dileğinde bulundu.

Fidan, Türkiye’nin her zaman olduğu gibi bugün de Katar’ın yanında olduğunu ifade ederek, “Türkiye ile Katar arasında sarsılmaz bir bağ vardır.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Katar Emiri Temim bin Hamad Al Sani arasında çok güçlü bir dostluk ve liderlik ilişkisi olduğuna dikkati çeken Fidan, “Biz Katar’ın bütün zor günlerinde olduğu gibi bugün de yanındayız. İsrail’in yaptığı bu son saldırıyı en güçlü bir şekilde kınadık ve Katarlı kardeşlerimizle görüştük. Ne türden uluslararası ve bölgesel tedbir alınması gerekiyorsa onların yanlarında olduğumuzu ilettik kendilerine.” diye konuştu.

Fidan, bugün Katar’ın başkenti Doha’da İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi Dışişleri Bakanları Toplantısı düzenlediklerini ve yarın da liderlerin bir araya geleceğini anlattı.

“Artık sorun İsrail’in bölgede yayılmacılık peşinde olması”

Bugün toplantıda edindiği izlenimi aktaran Fidan, “Artık olay sadece bizim bölgemizde Filistin-İsrail sorunu değil. Sadece İsrail’in Filistin’i işgal etme sorunu, Gazze’de bir soykırım devam ettirme sorunu değil. Aynı zamanda İsrail’in bölgede bir yayılmacılık peşinde olduğu sorunu. Dolayısıyla hem Arap ülkeleri hem İslam ülkeleri, bu sorunu hem tespit etmede hem buna karşı durmada, uluslararası topluluğu harekete geçirmede gereken konuları görüşecekler.” ifadelerini kullandı.

Fidan, şu anda en büyük sorunun bölgedeki İsrail yayılmacılığı olduğunu vurgulayarak, “İsrail yayılmacılığının arkasında yatan iki sebep var. Birincisi, İsrail’in topraklarını genişletip büyük İsrail’i kurmak. İkincisi ise bölgedeki ülkeleri zayıf, etkisiz, özellikle İsrail’e komşu olan ülkeleri, bölünmüş vaziyette bırakmak. Bunlardan biri de Suriye. Başka ülkeler de var biliyorsunuz. O ülkelerle de iletişim halindeyiz. Lübnan var, Ürdün var, Mısır var, İsrail’e komşu olan ülkeler. Bunlardan biri de Suriye.” değerlendirmesinde bulundu.

İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarını çok yakından takip ettiklerine işaret eden Fidan, Suriye’nin devrik lideri Beşşar Esed döneminden itibaren İsrail’in Suriye’ye yönelik devam eden saldırıları olduğunu ve bugün bunların belli oranda azalsa da devam ettiğini dile getirdi.

“Suriye’nin güneyindeki olayları çok tehlikeli buluyoruz”

Fidan, Suriye’nin güneyinde yaşananlara ilişkin, “Ama güneydeki olayları çok tehlikeli buluyoruz. Özellikle toplumsal fay hatları üzerinden Suriye’de bir bölünme alanı yaratmanın ne Suriye’ye ne bölgeye bir faydası olmayacağını düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Körfez ülkelerinin de Türkiye’nin de ABD ile ilişkilerinin iyi olduğuna ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile özel bir ilişkisi bulunduğuna işaret eden Fidan, “Fakat Amerikan politik sisteminde biliyorsunuz, İsrail’le ilişkiye gelince bir istisna alanı var. Bu istisna alanı maalesef diğer bütün ilişkilerin birden üstüne çıkıyor. Bu tabii, Amerika’ya bölgede puan kaybettiren, pozisyon kaybettiren bir durum. Amerika’nın bölgedeki dostlarını oldukça gücendiren, Amerika’yı da zor duruma düşüren.” diye konuştu.

Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve kendilerinin ABD ile her seviyede görüşerek, İsrail’in bölgede ortaya koyduğu insanlık suçlarının, sivil kayıpların ve yayılmacılığın esasında sadece bölgeyi değil; küresel güvenliği de çok etkilediğini ve ABD’nin öncülük ettiği uluslararası sistemi topyekun çöküşün eşiğine getirdiğini her fırsatta söylediklerinin altını çizdi.

Bakan Fidan, bu noktada ABD siyasal sisteminin harekete geçme konusunda kendi içlerinde açmazları olduğunu ve bunu da kabul etmek gerektiğini dile getirdi.

Bölgedeki problem alanının İsrail’in Filistin topraklarını işgali üzerinden başladığını ve daha sonra bu sorunun aslında evrildiğini kaydeden Fidan, “Sadece şu anda Filistin topraklarının işgali, Gazze’deki soykırım değil, aynı zamanda İsrail’in bölgede yayılmacılığının da bölge ülkeleri için büyük bir tehdit oluşturduğunu görüyoruz; bölgedeki diğer Arap ülkelerine, İslam ülkelerine İsrail’in saldırması ve topraklarını işgal etmeye başlaması.” dedi.

“Sadece Filistin meselesiyle değil, İsrail’in yayılmacılığıyla karşı karşıyayız”

Fidan, en son saldırının Katar’a yapıldığına ve asıl odaklanılması gereken büyük problemin bu olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Sadece bir Filistin meselesiyle karşı karşıya değiliz. Aynı zamanda bir İsrail yayılmacılığıyla karşı karşıyayız. Sorun bu şekilde tanımlandıktan sonra aslında Arap ve İslam ülkelerinin bir araya gelerek bu yeni tanımlanmış sorun üzerinden çözümle cevap getirmeleri gerekiyor. Yani bölgesel güvenliğimizin daha sağlam ve kurumsal temellere oturtturulması gerekiyor. Bölgede hiç kimse hiç kimsenin güvenliğini tehdit eder durumda olmamalı. Bölge egemenlik, güvenlik ve toprak bütünlüğü gibi sorunları aşmış olmalı. Ama İsrail’in şu andaki saldırgan politikası tamamıyla bu noktalar üzerine odaklanmış durumda.”

Bugünkü toplantıda ve yarın yapılacak lider düzeyindeki toplantıda bu konuların çok geniş bir şekilde tartışıldığının altını çizen Fidan, Katar’ın arabuluculuğunu çok değerli bulduklarını ve başından itibaren desteklediklerini ifade etti.

Fidan, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı olarak görev yaptığı önceki yıllarda ve şu andaki görevinde Katar ile bu türden faaliyetlerde sürekli birlikte çalıştıklarını ve çalışmaya devam edeceklerini anlatarak, başta Katar Emiri Al Sani ve Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani olmak üzere, Katar’ın ateşkes konusunda aldığı risklerin ve ortaya koyduğu çabanın çok önemli ve kıymetli girişimler olduğunu vurguladı.

Katar’ı ve girişimleri desteklediklerini yineleyen Fidan, Mısır’ın da büyük bir rolü olduğunu ve Katar’ın her türlü riski alarak bunu devam ettirdiğini dile getirdi.

Fidan, İsrail’in Doha’ya yaptığı saldırısının ardından Katar’ın duygusallığa kapılmadan ümmetin ve bölgenin maslahatını düşünerek yine arabuluculuğu sürdürme konusunda bir sinyal vermiş olmasının takdire şayan olduğunu ifade etti.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.