Birleşmiş Milletler raporuna göre, dünya genelinde insanların yüzde 80’inden fazlası artık kasaba ve şehirlerde yaşıyor ve bu oranın daha da artması bekleniyor.
2018 yılında yayımlanan Dünya Kentselleşme Beklentileri raporunun en son baskısı, insanların yüzde 55’inin kentsel alanlarda yaşadığını ortaya koymuştu. Ancak bu tahmin, ülkelerin ‘kentsel’ veya ‘kırsal’ yerleşim alanı tanımlarındaki büyük farklılıklara dayanıyordu.
BM’den Sara Hertog ve ekibi daha net bir tablo elde etmek için kentsel alanları en az 50 bin kişinin yaşadığı ve kilometrekare başına en az 1500 kişinin bulunduğu şehirler ya da en az 5 bin kişinin yaşadığı ve kilometrekare başına en az 300 kişinin bulunduğu kasabalar olarak tanımladı. Geriye kalan alanlar ise kırsal kabul edildi. Hertog, “Tüm ülkeler için aynı tanımı ilk kez kullandık” diyor.
Yüzde 45 şehirlerde yaşıyor
Araştırmacılar daha sonra 237 ülke ve bölgeden uydu ve ulusal anket verilerini analiz ederek 2025’teki küresel kentselleşme oranını tahmin ettiler. Sonuçlar, dünya nüfusunun yüzde 45’inin artık şehirlerde yaşadığını, bunların çoğunun 250 bin’den az nüfuslu şehirler olduğunu, yüzde 36’sının kasabalarda yaşadığını ortaya koydu. Yani insanların yüzde 81’i kentsel alanlarda yaşıyor ve kalan yüzde 19’u ise kırsal bölgelerde yaşıyor.
2050’ye kadar yüzde 83’e çıkacak
Araştırma ekibi, nüfus yaşlanması ve göç eğilimleri gibi faktörleri dikkate alan bir istatistiksel model kullanarak, 2050’ye kadar dünya nüfusunun yüzde 83’ünün kırsal yerine kentsel bölgelerde yaşayacağını öngörüyor.
Kentselleşmenin sağlığa etkileri
Kentselleşmenin sağlık üzerinde de etkileri var. King’s College London’dan Andrea Mechelli’ye göre, şehirlerde insanlar genellikle hava kirliliğine ve aşırı sıcaklara daha fazla maruz kalıyor.
Bu durum kalp damar sağlığını olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, bazı kentsel alanlarda yeşil alan eksikliği, artan kaygı ve depresyon ile ilişkilendiriliyor.
Ancak kentselleşme sağlık açısından avantajlar da sağlayabilir. Mechelli, “Şehirlerde sağlık hizmetleri daha hızlı ve kapsamlı. Ayrıca sosyal avantajlar da var, şehirlerde aynı değerlere sahip biriyle bağ kurma olasılığınız, kırsal alanlara göre çok daha yüksek” diyor.