ABD’de yürütülen kapsamlı bir araştırma, 9-10 yaşlarındaki yaklaşık 10 bin çocuğun iki yıl boyunca takip edilmesiyle ekran süresi ile beyin yapısı arasındaki ilişkiye dair yeni bulgular ortaya koydu.
Çalışma, 11-12 yaş dönemine kadar izlenen çocuklarda ekran karşısında geçirilen sürenin belirli beyin bölgelerinde ölçülebilir farklılıklarla bağlantılı olduğunu gösterdi.
Çalışma nasıl yürütüldü?
Fukui Üniversitesi araştırmacıları tarafından yürütülen çalışma, Adolescent Brain Cognitive Development (ABCD) veri setinden yararlanarak 10 bin 116 çocuğu başlangıçta, 7 bin 880 çocuğu ise iki yıl sonra tekrar değerlendirdi. Ebeveyn bildirimleri, günlük ekran süreleri ve yüksek çözünürlüklü MRI taramaları karşılaştırmalı olarak incelendi.
Önceki araştırmaların çoğunun anlık gözlemlere dayanması nedeniyle ekran süresi ve beyin gelişimi arasındaki dinamiği yeterince ortaya koyamadığına dikkat çekildi. Bu çalışma ise çocukların gerçek gelişim süreçlerini izleyerek alandaki en kapsamlı verilerden birini sundu.
MRI’da tespit edildi: İncelme var
MRI (manyetik rezonans görüntüleme) taramaları, yüksek ekran süresine sahip çocuklarda dikkat, hafıza ve dürtü kontrolüyle ilişkili bazı beyin bölgelerinde daha ince bir kortikal yapıyla karşılaşıldığını ortaya koydu. Bu farklılıklar, ‘sağ temporal kutup’, ‘sol üst frontal girus’ ve ‘sol rostral orta frontal girus’ gibi bölgelerde yoğunlaştı.
Araştırma, söz konusu bölgelerin, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (ADHD, DEHB) olan çocuklarda da farklı işlev gösteren alanlarla örtüştüğünü belirtti.
Ödül merkezi daha küçük görüldü
Çalışmanın başlangıcında, yüksek ekran süresi ile beynin ödül işleme süreçlerinde rol oynayan ‘sağ putamen’ bölgesinde daha küçük hacim arasında ilişki saptandı.
Araştırmada, ödül merkezindeki hacim farkının davranış tercihleri üzerinde etkili olabileceği belirtilse de, bu mekanizmanın doğrudan test edilmediği vurgulandı.
‘ADHD benzeri belirtilerle’ bağlantı
Ekran süresi yüksek olan çocuklarda, iki yılın sonunda ADHD benzeri davranış belirtilerinde artış rapor edildi. Elde edilen veriler, daha fazla ekran süresinin daha küçük toplam kortikal hacimle ilişkili olduğunu ve bunun da davranışsal belirtilerdeki artışı kısmen açıkladığını gösterdi.
Araştırmacılar, bununla birlikte ekran süresinin beyin yapısındaki değişikliklere neden olup olmadığının kesin olarak belirlenemediğini vurguladı. Çalışmada gözlenen bağlantıların, ekran süresiyle birlikte başka çevresel ya da bireysel etkenlerden de etkilenmiş olabileceği ifade edildi.
Ekran süresinin ebeveyn bildirimlerine dayanması ve içerik türü, ekran boyutu ya da kullanım bağlamının değerlendirilmemiş olması, araştırmanın sınırlılıkları arasında gösterildi.