Siyaset bilimci, Erivan Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Alen Ghevondyan, Ermeni asıllı Rus iş insanı Samvel Karapetyan’ın tutuklanmasını ve Ermeni Apostolik Kilisesi’ne yönelik baskıları Sputnik’e değerlendirdi.
2018’de Ermenistan’da sözde ‘kadife devrim’ sahnelendiğinde, Carnegie Vakfı’nın (ABD) raporlarından birinde, yeni Ermeni yetkililerin önceliklerinden birinin Ermeni din adamlarının oluşturduğu yapıyı, özellikle de Katolikos’u değiştirmek olması gerektiği açıkça belirtilmişti. Bu durum, Ermenistan’daki siyasi durumu değiştiren güçlerin Ermeni Apostolik Kilisesi’nin rolünün, öneminin ve gücünün farkında olduğunu açıkça gösteriyor. Kilise’nin mali ve ekonomik faaliyetlerine yönelik yolsuzlukla mücadele bahanesiyle uydurma denetimlerin başlatılması, buna paralel olarak zimmete para geçirme ve kara para aklama gibi sahte bilgilerin yayılması ihtimalini de dışlamıyorum. Yetkililer bu tür araçlarla büyük olasılıkla Katolikos’a teslim olması için baskı yapmaya çalışacaklardır.
Samvel Karapetyan’ın Kilise ve Ermeni halkına destek açıklaması, kişisel otoritesi göz önüne alındığında, iktidardaki yetkililerde ciddi endişeye yol açtı. Karapetyan yıllardır Ermeni halkının çıkarları doğrultusunda yaptığı hayırsever faaliyetlerle öne çıktı. Başbakan, Karapetyan’ın kendisi için ciddi bir sorun haline gelebileceğinin ve kamuoyunun onun ismi etrafında harekete geçebileceğinin farkındaydı. Bu nedenle, ne pahasına olursa olsun sahte ve uydurma suçlamalarla onu izole etmek gerekiyordu.