Fildişi Sahili’nin “konuşan Davul”u Kaçırıldığı Fransa’dan ülkesine Dönüyor

Fransa Ulusal Meclisi’nden 1916’da el konulan ve 1929’dan bu yana götürüldüğü Fransa’da bulunan davulun iadesine ilişkin yasa tasarısının geçmesinin ardından geri sayım başladı.

Davulun sergilendiği Paris’teki Quai Branley Müzesi’nde de sembolik bir tören düzenlendi.

Davulun Fildişi Sahili’nin bağımsızlık günü olan 7 Ağustos’ta ülkeye getirilmesi ve Abidjan’daki Medeniyetler Müzesi’nde sergilenmesi bekleniyor.

Fildişi Sahili, davulun iade edilmesi için 2018’de Fransa’ya talepte bulunmuştu.

📲 Artık haberler size gelsin

AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı

🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

“Konuşan davul”

Ebrie (Atchan) etnik grubunun geleneksel çalgısı olan “Djidji Ayokwe”, Ebrie dilinde “Panter-aslan” anlamına geliyor.

Ağırlığı 430 kilogram, boyu da 3 metreyi bulan ahşaptan davul Fildişi Sahili için özel bir anlam taşıyor.

Ebrie etnik grubu tarafından iletişim aracı olarak kullanılan davulun çıkardığı sesler 30 kilometre öteden bile duyulabiliyor.

“Konuşan davul” sayesinde civar köyler, birbirleriyle iletişim kurabiliyor, önemli kararları davulun çıkardığı seslerle birbirleriyle paylaşıyordu.

Sömürgecileri kızdırdı, Fransızlar el koydu

Davul, Fransız sömürgesi döneminde de aynı amaçla kullanılmaya devam etti ve köylülere “sömürgeciler anlamadan” iletişim kurma imkanı verdi.

Sömürgeciler, 1916’da bir yol inşaatında zorla çalıştırılacak işçi bulmaya Eberie köylerine gittiklerinde kimseyi bulamadı ve köylülerin birbirini nasıl uyardığını merak ederek araştırmaya başladı.

Kısa süre sonra köylülerin davul sayesinde “konuştuklarının” anlaşılması üzerine davula Fransız askerleri tarafından el konuldu.

Davul, sömürge valiliğinin bahçesinde 1916’dan 1928’e kadar açık havada sergilendi.

Fransız yazar Paul Morand, 1928’de Fildişi Sahili’ne yaptığı ziyarette valilik bahçesinde davulu gördü ve etnolog arkadaşı Paul Rivet vasıtasıyla 1929’da Paris’teki Trocadero Etnografya Müzesi’ne gönderdi.

Davul daha sonra İnsan Müzesi adı alan müzede kaldı ve 2021 sonlarında restore edilmek üzere Quai Branly’e ulaştı.

Yaklaşık 15 yıl açık havada yağmur ve neme maruz kalan davulun bir kısmının ciddi ölçüde zarar gördüğü ve bir kısmının da kabuk böcekleri tarafından yendiği ortaya çıktı.

Kral hazineleri, kraliçe tacı ve dini lider kılıcı

Senegal, 1857-1859’da bağımsızlık için Fransız güçlerle savaşmış, ülkenin önde gelen dini liderlerinden el Haci Ömer Tall’a ait tarihi kılıcı Fransa’dan Kasım 2019’da geri almıştı.

Kolonyal dönemde Fransız sömürgecilerce Tall’ın ailesinden alınarak Fransa’ya götürülen 19. yüzyıldan kalma kılıç, Dakar’daki Siyahi Medeniyetler Müzesi’nde sergileniyor.

Madagaskar Fransız sömürgesine girmeden önce Merina Hanedanlığında hüküm sürmüş son kraliçe III. Ranavalona’ya ait taç da Kasım 2020’de Fransa tarafından iade edilmişti.

Fransa, Abomey Sarayı’ndan 1892’de kaçırdığı Kral Behanzin’in hazinesinde yer alan 26 parçayı 20 Kasım 2021’de Benin’e iade etmişti.

Fransa’da Afrika’ya ait yaklaşık 90 bin tarihi eser bulunuyor

Fransa’nın elinde, 46 bini 1885-1960 döneminde kaçırılmış sahra altı Afrika’ya ait yaklaşık 90 bin tarihi eser bulunuyor.

Eserlerin büyük bölümü başta başkent Paris olmak üzere birçok kentteki müzelerde sergileniyor.

Fransa, 1524’te başlattığı sömürgecilik faaliyetleriyle Afrika’nın batısı ve kuzeyinde 20’den fazla ülkede hakimiyet kurmuş, kıtanın yüzde 35’i 300 yıl boyunca Fransızların kontrolünde kalmıştı.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.