İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırımın önemli bir ayağını sağlık sektörü oluşturuyor. Hükümetin medya ofisinden 8 Mayıs’ta yapılan açıklamada, İsrail’in, Gazze’de 38 hastaneyi yıktığı, yaktığı ya da hizmet dışı bıraktığı ifade edildi.
Bu, saldırılarda hayatta kalmayı başaranların, sağlık sistemi çökmüş olduğu için tedavi imkanından mahrum bırakılması ve ölüme terk edilmesi anlamına geliyor.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Yerel, bölgesel ve uluslararası kurumların Gazze’de sağlık sektöründe yaşanan bu açığı kapatmak için kurduğu mobil sahra hastaneleri ise “geçici” de olsa sağlık hizmeti sunmaya çalışıyor. Ancak, İsrail’in uyguladığı abluka nedeniyle hasta ve yaralılar bu sahra hastanelerinde de kısıtlı tedavi imkanına ulaşabiliyor.
Çadırda zor şartlarda tedavi
Han Yunus’taki Nasır Hastanesi bünyesinde kurulan sahra hastanesi de kısıtlı imkanlarla alternatif hizmet sunan hastanelerden biri.
Bu sahra hastanesinde diyabetik ayak kliniğinde hizmet veren Dr. Muhammed eş-Şanti, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastanenin, artan yaralı ve hasta sayısını karşılamak için kurulduğunu söyledi.
Şanti, 8 yatak kapasiteli her bir çadırdaki eksiklikleri ve sıkıntıları şu şekilde özetledi:
“Bu çadırlar, tıbbi bakımdan tam donanımlı değil. Çadırlar yazın çok sıcak, kışın çok soğuk, sinek ve haşerata rastlamak da mümkün. Bazı ilaçlar da bulunmuyor. Merkezi havalandırma sistemi yok. Yaralıların yaralarının iltihaplanmaması için donanımlı ortamlara ihtiyaç var. Tüm bu sıkıntılara rağmen yine de halka hizmet ediyoruz.”
Sahra hastanesine gelen hastalardan İbrahim ed-Dealise “tedavi olabilmek için 4 kilometre yol yürümek zorunda kaldığını”, Ebu Ahmed ise “ampüte edilen ayağının ilaç olmadığı için iltihaplandığını ve zehirlenmemek için ayağının bir kez daha ve daha yukarıdan ampüte edildiğini” söyleyerek yaşadıkları sıkıntıları anlattı.
Sahra hastaneleri hasta ve yaralılarla dolu
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hıms, İsrail ordusunun, Gazze’deki hastanelerin çoğunu hizmet dışı bıraktığı için sahra hastanelerinin devreye girdiğine işaret etti.
Hıms, Gazze’de yaklaşık 10 tane sahra hastanesi olduğunu ancak İsrail’in kuşatması ve saldırıları nedeniyle Refah’taki Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) sahra hastanesinin hizmet dışı kaldığını, kuzeyde de MSF France sahra hastanesinin tamamlanamadığı için kullanılamadığını ve toplam sayının bu nedenle 8’e düşmüş olduğunu aktardı.
Sahra hastanelerinin, ateşkes zamanı sakin bir süreç geçirdiğini ancak ateşkesin bozulmasıyla yeniden ve çok güçlü bir şekilde faaliyete geçtiğini kaydeden Hıms, “bu hastanelerin yaralı ve hastalarla dolu olduğunu ve devlet hastaneleri gibi de ablukadan etkilendiğini” belirtti.
Sahra hastaneleri, tam teşekküllü hastanelerin yerini tutmuyor
Gazze genelinde Kızılay, IMC, Kuveyt ve Kuveyt Kızılayı’na ait sahra hastaneleri olduğundan bahseden Hıms, Han Yunus’ta Ürdün’e ait sahra hastanesinde görüntüleme cihazının bozulduğunu, tüm teknisyenleri getirtmelerine rağmen yedek parça olmadığı için tamir ettiremediklerini söyleyerek bu hastanelerde karşılaştıkları zorluklara örnek verdi.
Hıms, “Tüm bu sahra hastanelerinin hep birlikte vereceği hizmet ancak bir devlet hastanesinin kapasitesi kadardır. Bu nedenle daha fazla sahra hastanesine ve tıbbi ekibe ihtiyacımız var. İsrail ordusunun kuşatması altındaki Refah’ta en azından 200 yataklı 2 sahra hastanesine ihtiyaç var ki sağlık hizmeti verebilelim. Gazze’nin kuzeyi için de aynı şey söz konusu. Gazze kentinin ise 400 yataklı bir hastaneye ihtiyacı var.” diyerek sağlık sektörünün yaşadığı sıkıntıyı gözler önüne serdi.