Gazze’nin Kuzeyindeki Yardım Dağıtım Görüntüleri, İsrail’in “yardımları Hamas Kontrol Ediyor” Iddiasını çürüttü

Görüntülerde, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından gönderilen yardım yüklü onlarca tırın Gazze’nin kuzeyine giriş yaptığı ve yardımların Filistinli aileler ile aşiretlerin öncülüğünde ulaştırıldığı görülüyor. Yardımlar, uluslararası örgütlerin gözetiminde bugün dağıtılmaya başlandı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, dün akşam, Hamas’ın bölgede yardım dağıtımını yönettiği iddiasıyla Gazze’nin kuzeyine insani yardım girişini durdurma kararı almıştı.

Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada, Netanyahu’nun orduya ve Katz’a 48 saat içinde bu “kontrolü” sonlandıracak bir plan hazırlamaları talimatını verdiği belirtilmişti.

Buna karşın Gazze’deki Filistin Hükümeti Medya Ofisinden yapılan açıklamada, söz konusu iddialar kesin bir dille reddedildi.

Açıklamada, “İşgalci Netanyahu ve Katz’ın, hükümetin veya Hamas’ın kuzey Gazze’deki yardımları kontrol ettiği yönündeki mesnetsiz iddialarını tamamen reddediyoruz. Açlıkla mücadele eden yüz binlerce sivile yardımlar, Filistinli aileler ve aşiretlerin inisiyatifiyle ve hiçbir siyasi ya da hükümet müdahalesi olmadan ulaştırıldı.” denildi.

Gazze kentindeki WFP depolarına yardım taşıyan kamyonların teslimini de yine Filistinli aşiretlerin sağladığı aktarıldı. Aşiretler, bu adımı, İsrail ordusunun himayesinde faaliyet gösterdiği öne sürülen çetelerin yardımları yağmalama ihtimali nedeniyle attıklarını belirtti.

Organize dağıtım süreci

WFP denetimindeki bölgede bu sabah, yüzlerce Filistinli, gıda paketleri ve 50 kiloluk un çuvallarını almak için yardım merkezlerinde uzun kuyruklar oluşturdu. Dağıtım öncesi vatandaşlara kısa mesajla yer, tarih ve saat bilgileri gönderildi.

Gazze kentindeki bir yardım merkezinden yapılan açıklamada, aylar süren yoksunluk sonrası yardımların ulaşmasıyla “organize bir dağıtım mekanizmasının” kurulmasının büyük memnuniyet yarattığı belirtildi.

Bu çerçevede, “Geleceği Kurtarma Vakfı” Dağıtım Programı Direktörü Hussam Hamid, AA’ya yaptığı açıklamada, “Bizim görevimiz, WFP’nin kendi sistemine kayıtlı yararlanıcı listeleri üzerinden dağıtım sürecini koordine etmek. Her yararlanıcıya telefonla teslimat bilgisi gönderiliyor. Bu da hem düzeni sağlıyor hem de insanların onurunu koruyor.” dedi.

Bir mesajın getirdiği umut

Yardım almak için gelen Ümmü Mahmud Nuveyce isimli Gazzeli yaşlı kadın, dağıtım merkezinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, gelen kısa mesajla un almaya geldiğini, yardımların ulaştığını gördüğünde çok mutlu olduğunu söyledi.

Dul olduğunu ve dokuz yetim çocuğa baktığını belirten Nuveyce, “Beş aydır böyle bir yardım almamıştık. Geçimimizi sağlamak için her yolu denedik ama bir gelirimiz ya da bize bakan biri yoktu. Bu yüzden çoğu gece gözyaşları içinde uyuyordum.” dedi.

Nuveyce, “Bu yardımı alabileceğime dair mesaj geldiğinde, sevinçten çığlık attım.” sözleriyle duygularını paylaştı.

“Çocuklarımız yardım alırken ölmesin”

İsrail’in ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde insani yardımların sınırlı da olsa ulaştırılması, halkta büyük bir umut doğurdu.

Yardım için sıraya giren kadınlardan biri, “Savaş, fahiş fiyatlar ve gelir kaynaklarının kesilmesi nedeniyle Gazze’de yoksulluk çok ağır bir noktaya ulaştı.” dedi.

İsmini vermek istemeyen 60 yaşındaki kadın, yardım mesajını aldığında sevinçten çığlık attığını belirterek, “Bu dağıtım mekanizmasının devam etmesini ve Gazze Şeridi’ndeki tüm ailelere ulaşmasını umuyorum. Çocuklarımız yardım almaya çalışırken ölmesin, istediğimiz tek şey bu.” diye konuştu.

Yardımların aşiretler tarafından korunduğu vurgusu

Gazze’deki Aşiret İşleri Yüksek Komitesi de bir açıklama yaparak, İsrail’in “Hamas yardımları kontrol ediyor.” iddialarını yalanladı.

Açıklamada, “Tüm yardımlar aşiretlerin doğrudan gözetimindedir ve sadece uluslararası kuruluşlar aracılığıyla dağıtılmaktadır. Gazze’ye giren yardımlar, çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve hastaların ihtiyaçları düşünüldüğünde ancak okyanusta bir damla kadar kalıyor.” denildi.

Komite, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) çağrıda bulunarak, yardım sürecinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi için bir denetim heyeti göndermesini talep etti ve İsrail’in, uluslararası kamuoyunu yanıltmak ve açlıkla mücadele eden siviller için “ölüm tuzakları” kurduğunu vurguladı.

“İsrail Kaosu Bilerek Sürdürmeye Çalışıyor”

Gazze merkezli Sivil Toplum Ağı Başkanı Emced eş-Şeva ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail’i insani yardımı bir araç olarak kullandığına dikkati çekerek, “İsrail, soykırımı sürdürmek ve yardım süreci üzerindeki kontrolü elinde tutarak kaos yaratmak istiyor. Yardım dağıtımının düzenli, adil ve insani standartlara göre yapılmasını istemiyor.” dedi.

Şeva, yardım tırlarının Gazze Şeridi’nin kuzeyine ulaşmasının, bazı Filistinli aşiret ve ailelerin çabalarıyla mümkün olduğunu belirterek, “Yardımlar depolara ulaştı ve daha önce onaylanmış listelere göre bazı yerel kurumlar aracılığıyla dağıtım başladı.” ifadelerini kullandı.

İsrail’in, BM ve uluslararası kurumlar aracılığıyla yardım girişini engelleyip yerine özel ABD’li güvenlik şirketlerini koyma planını da eleştiren Şeva, bu girişimlerin Filistinliler arasında iç çatışma yaratmayı hedeflediğini belirtti.

Şeva, “UNRWA başta olmak üzere, onlarca yıldır Gazze’de çalışan yerel ve uluslararası insani yardım kuruluşlarının rolü güçlendirilmelidir.” dedi.

Tartışmalı Yardım Mekanizması

Gazze’ye yardım girişleri, Mart ayında İsrail’in tüm geçiş noktalarını kapatmasıyla neredeyse tamamen durmuştu. 27 Mayıs’tan itibaren ise Tel Aviv, “Gazze İnsani Yardım Vakfı” adını taşıyan ve BM tarafından tanınmayan bir yapı üzerinden sınırlı yardım sevkiyatı başlattı.

Ancak İsrail’in başlattığı yardım mekanizması Gazze’deki sivilleri için ölüm tuzaklarına dönüştü. İsrail askerleri yardım almak için toplanan sivillere ateş açtı.

Ayrıca yardımlar sadece Gazze’nin güney ve orta kesimlerdeki tampon bölgelere ulaştırılıyor ve yardıma ihtiyaç duyan nüfusun yüksek olması nedeniyle dağıtım sık sık kesintiye uğruyor.

Soykırımın gölgesinde yardım mücadelesi

İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarını tüm uluslararası durdurma çağrılarına rağmen sürdürüyor. Uluslararası Adalet Divanı’nın kararlarına rağmen yürütülen saldırılar; öldürme, aç bırakma, yerinden etme ve büyük çaplı yıkımlarla devam ediyor.

Amerikan desteğiyle sürdürülen saldırılarda, şimdiye kadar çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 188 binden fazla Filistinli öldü ya da yaralandı. 11 binden fazla kişi kayıp, yüz binlerce kişi ise evsiz kaldı. Kıtlık nedeniyle özellikle çocuklar arasında can kayıpları artıyor.

İsrail’in 18 yıldır uyguladığı abluka altında Gazze’nin 2,4 milyonluk nüfusunun yaklaşık 1,5 milyonu evlerinden edildi ve yaşadıkları bölgeler tamamen yıkıldı.