Harvardlı Bilim Insanı Uyarmıştı, 4 Ayrı Teleskop Da Doğruladı: Dünya’ya Doğru Gelen Gizemli Objede ‘tuhaf Bir şey Var’

Yeni veriler insanlık tarihinde güneş sistemine giriş yapacak sadece üçüncü cisim olacak yıldızlararası obje 3I/ATLAS ile ilgili incelemelerinde cismin uzaktayken bile parlak ve aktif olduğunu, ayrıca bir kuyruklu yıldızda görülmeyecek kadar yüksek oranda karbondioksit/su oranı olduğunu gösterdi.

Temmuz ayının ilk günlerinde, bilim insanları, çok uzaktan Güneş’e doğru hızla ilerleyen gizemli bir cisim keşfettiğinden beri 3I/ATLAS adı verilen objeyle ilgili yeni veriler gelmeye devam ediyor.

Canberra merkezli Science Alert’in haberine göre NASA’nın Hubble teleskobu, SPHEREx, TESS ve James Webb Uzay Teleskobu gibi bütün önde gelen gözlem araçları, şu an bakışlarını 3I/ATLAS’a çevirmiş durumda.

‘Çok uzaktayken bile parlak ve aktif’

Uzmanların büyük bir bölümü cismin, bir kuyruklu yıldız olduğunu düşünüyordu. Ancak elde edilen yeni veriler, çok daha karmaşık bir tablo ortaya koyuyor ve uzmanların deyimiyle “cisimde son derece tuhaf bir şeyler olduğunu” gösteriyor.

SPHEREx ve James Webb teleskobunun gözlemleri, kuyruklu yıldız olduğu düşünülen cismin çekirdeğini çevreleyen geniş gaz ve toz atmosferinde beklenenden çok daha yüksek oranda karbondioksit bulunduğunu ortaya koydu. Hatta bilim insanları, şimdiye kadar gözlemlenen hiçbir kuyruklu yıldızda görülmeyen en yüksek karbondioksit/su oranını tespit etti.

Cismi, Temmuz ayındaki keşfinden aylar önce keşfeden TESS’ten gelen verilere göre ise 3I/ATLAS, Güneş’ten altı astronomik birim uzaktayken yani henüz Jüpiter’in yörüngesinin çok ötesindeyken dahi parlak ve aktif olduğunu ortaya koydu.

Bu mesafe, çoğu kuyruklu yıldızın etkinlik göstermesi için fazlasıyla uzak kabul ediliyor.

Harvardlı gökbilimcinin ‘başka uygarlık’ iddiası

NASA’nın Hubble teleskobu ise, kuyruklu yıldızın buzlu ve katı çekirdeğinden ayrılan “gözyaşı biçimli bir toz kozası” tespit etti. Ancak Harvardlı gökbilimci Avi Loeb’e göre, cismin belirgin bir kuyruklu yıldız kuyruğu bulunmuyor. Loeb, ayrıca, bu cismin aslında başka bir uygarlık tarafından bize gönderilmiş olabileceğini de öne sürmüştü.

© NASA3I/ATLAS

3I/ATLAS - Sputnik Türkiye, 1920, 08.09.2025

3I/ATLAS
© NASA

‘Radyasyona maruz kalmış buzlar içeriyor olabilir’

Cismin kökenleri hala belirsiz. Henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş bir makalede, uluslararası bir araştırmacı ekibi, 3I/ATLAS’ın “Güneş Sistemi kuyruklu yıldızlarından daha yüksek düzeyde radyasyona maruz kalmış buzlar içeriyor olabileceğini” ya da “ana protoplanet diskinin karbondioksit buz çizgisine yakın bir bölgede oluşmuş olabileceğini” ileri sürdü.

Şimdilik, cismin Güneş Sistemi’nin diğer tarafına doğru hızla uzaklaşmadan önce yapılacak yeni gözlemlerle elde edilecek verilerin analiz edilmesini ve hakemli bilimsel değerlendirmelerden geçmesini beklemek gerekiyor.

5 ay sonra yapılacak gözlemler önemli

Cisim, güneş sisteminden ayrılmadan önce Jüpiter, Mars ve Venüs’ün yakınından geçecek. Loeb, NASA’nın Mars Keşif Yörünge Aracı’nın bu cismi daha yakından gözlemlemesi gerektiğini öne sürüyor. Çünkü cisim, Kızıl Gezegen’e yaklaşık 3.2 milyon kilometreye kadar yaklaşacak.

Yaklaşık beş ay sonra NASA’nın Juno sondası da, cismin Jüpiter’e yaklaşmasıyla onu yakalayabilir. Belki o zaman, bu tuhaf doğasını daha iyi anlama şansı bulabiliriz.

Sputnik Türkiye.