Reuters’in Avrupalı ve İranlı diplomatik kaynaklardan aktardığı haberde, İran ve İngiltere, Fransa ve Almanya’dan oluşan Avrupa Üçlüsü temsilcilerinin 16 Mayıs’ta İstanbul’da nükleer programla ilgili görüşmelerde bulunmak üzere bir araya geleceği belirtildi.
İran Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, Tahran’ın ABD ile dördüncü tur istişareler tamamlandıktan sonra Avrupa Üçlüsü ile görüşmeye hazır olduğunu belirtti. Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
İran ile Avrupa Üçlüsü’nün, 2 Mayıs’ta İran’ın nükleer programına ilişkin istişarelerde bulunması bekleniyordu ancak ABD’nin İran’la yapılacak dördüncü müzakere turunu ertelemesinin ardından Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, İran’la nükleer toplantının yapılmayacağını çünkü ‘bu teknik istişarelerin ABD ile İran arasındaki üst düzey toplantıdan önce planlandığını’ söylemişti. Ardından Barrot, “Bu toplantı gerçekleşmediğinden, istişarelerin en azından şu an için bir anlamı kalmamıştır.” ifadesini kullanmıştı.
İran ile ABD arasında dördüncü tur görüşmeler 11 Mayıs Pazar günü gerçekleşmişti. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü bu turu ‘zor ama yapıcı’ olarak tanımlarken, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ise ‘tarafların pozisyonlarının bu turda birbirine yaklaştığını’ ve ‘görüşmelerde ilerleme kaydedildiğini’ belirtmişti. Arakçi ayrıca, İran’ın ABD ile güven inşa etmek amacıyla uranyum zenginleştirme seviyesini yeniden düzenlemeye hazır olduğunu ancak tamamen vazgeçmeyeceğini vurgulamıştı.
Tahran ile Washington arasındaki dolaylı görüşmelerin birinci ve üçüncü turları 12 ve 26 Nisan tarihlerinde Umman’da, ikinci turu ise 19 Nisan’da Roma’da gerçekleşmişti.
Görüşmelerde İran’ı Abbas Arakçi, ABD’yi ise Başkan’ın özel temsilcisi Steve Witkoff temsil ediyor. 2015 yılında İngiltere, Almanya, Çin, Rusya, ABD, Fransa ve İran arasında imzalanan nükleer anlaşma, İran’ın nükleer programını sınırlandırması karşılığında yaptırımların kaldırılmasını öngörüyordu.
Ancak ABD, Başkan Donald Trump döneminde, Mayıs 2018’de Kapsamlı Ortak Eylem Planı’ndan çekilmiş ve Tahran yönetimine yönelik yaptırımları yeniden uygulamaya koymuştu. Buna karşılık İran, anlaşmadaki taahhütlerini aşamalı olarak azaltacağını açıklamış ve özellikle nükleer araştırmalar ve uranyum zenginleştirme seviyelerine ilişkin sınırlamalardan vazgeçmişti.