Savunma Bakanı Yoav Gallant 1 Şubat’ta Gazze Şeridi’nin Han Yunus bölgesindeki İsrail birliklerini ziyaretinde yaptığı açıklamada, kara saldırılarını Refah kentine taşıyacaklarını söyledi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da 4 Şubat’ta yaptığı açıklamada Mısır sınırında yer alan ve İsrail’in saldırılarından kaçan yüz binlerce kişinin sığındığı Refah kentine kara saldırısı başlatacaklarının işaretini verdi.
Filistin yönetimi ise İsrail’in saldırılarının, Refah kentine taşınmasının, “yeni bir soykırım döngüsü” anlamına geleceğini ve bunun 1,5 milyon Filistinliyi tehdit ettiğini belirtti.
Gazze Şeridi’nin güneyinde Mısır sınırında yer alan Refah kenti, İsrail saldırıları nedeniyle yerlerinden edilen yüz binlerce kişinin kente sığınmasıyla birlikte 2,3 milyon nüfusa sahip Gazze’nin yaklaşık yarı nüfusuna ev sahipliği yapıyor.
İsrail güçleri, Refah kentini sık sık hava saldırılarıyla hedef alıyor. İsrail’in Refah kentine kara saldırısı başlatması halinde sivillerin Gazze Şeridi’nde sığınacak yerlerinin kalmayacağından endişe duyuluyor.
Kuzey bölgelerinden İsrail’in saldırıları ve katliamları nedeniyle güneydeki Refah kentine göç eden Filistinliler, burada da hayatlarının tehdit altında olduğunu belirtiyor.
Refah kentinde yerinden edilen kadınlar, İsrail’in “Refah’ın güvenli bölge olduğunu iddia ettiğini” ancak buraya da yoğun hava saldırıları düzenlediğini ifade ederek, “ölüm çemberinde” olduklarını düşünüyor.
“İsrail’in güvenli olduğunu iddia ettiği Refah, şimdi yoğun bombardıman altında”
Filistinli genç kadın Diyana Sıyam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail’in saldırıları ve tehditlerinin, kendilerini zorla evlerinden ettiğini söyledi.
Sıyam, saldırıların başında öncelikle Uluslararası Kızılhaç Komitesi aracılığıyla Gazze Vadisi’ne tahliye edildiklerini daha sonra İsrail’in sözde güvenli bölge olduğunu açıkladığı Refah’a sığındıklarını aktardı.
Genç kadın, “İsrail’in güvenli olduğunu iddia ettiği Refah, şimdi yoğun bombardıman altında ve kara saldırıları sinyalleriyle ölüm çemberine dönüştü. Biz ölüm çemberinde oradan oraya savruluyoruz.” dedi.
Refah’ın güvenli bölge olmadığını vurgulayan Sıyam, “Buraya da kara saldırıları başlarsa nereye gideceğiz? Gazze’nin tamamı bir ölüm çemberi, güvenli hiçbir yer yok.” diye konuştu.
Sıyam yeniden göç etmek istemediklerini belirterek, “Gazze kentinde zorla evimizden yerimizden edildik, bunların tekrar yaşanmasını istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“İsrail tehditlerini uygularsa akıbetimiz meçhul”
Refah’a yaklaşık 4 ay önce göç eden Dua Maslah, İsrail ordusunun kente yönelik olası kara saldırısından endişe ettiğini dile getirdi.
Refah’a yönelik kara harekatının yakınlaştığı yönündeki söylentilerin ardından korku içinde yaşadıklarını ifade eden Maslah, şunları kaydetti:
“İsrail tehditlerini uygularsa akıbetimiz meçhul. O zaman ne yapacağız? Evlerimize bir daha dönebilecek miyiz? Başka bölgelere ya da Sina’ya mı göç edeceğiz?”
Maslah, İsrailli yetkililerin, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki sınır hattı ve sığınmacıların kaldığı çadırların olduğu “Philadelphia Koridoru”nu (Selahaddin Koridoru) kontrolüne ilişkin açıklamalarından da oldukça endişe duyduğunu aktardı.
Evlerine dönmek istediklerini ve tehcir girişimlerini kesin bir şekilde reddettiklerini belirten Maslah, ölene kadar kendi topraklarında kalacaklarını ve buradan çıkmayacaklarını vurguladı.
Maslah, Refah kentinde durumun kötüye gittiğini, en basit insani gereksinimlerinden dahi yoksun olduklarını aktararak ellerindeki kısıtlı imkanlarla kurdukları derme çatma çadırların kendilerini ne soğuktan ne de yağmurdan koruduğunu, kışın soğuk günlerinde bu çadırlarda yaşamanın çok zor olduğunu ifade etti.
Yeni bir göç senaryosu muhtemel
Filistinli Meha Usfur da İsrail’in Gazze saldırılarını başlattığı 7 Ekim’den bu yana 2 kere yerinden edildiğini söyledi.
Han Yunus’tan çıkarak İsrail’in güvenli bölge diyerek Filistinlileri göçe zorladığı Refah kentinde bir bölgeye sığındıklarını ifade eden Usfur, kente kara işgalinin gerçekleşmesi durumunda yeni bir göç dalgasının muhtemel olduğunu kaydetti.
Böyle bir senaryonun gerçekleşmesi durumunda Gazze’de güvenli bir bölge kalmayacağını dile getiren Usfur, “Bu saldırılar ve göçler bizi çok yordu artık daha fazla dayanacak gücümüz kalmadı.” ifadelerini kullandı.