Katılımcılar, girişimin yalnızca bir yardım seferi değil aynı zamanda dünyaya verilen güçlü bir siyasi mesaj olduğunu vurguladı.
- Direniş denizde: Sumud Filosu neden önemli?
- Küresel Sumud Filosu’ndan Venedik Film Festivali’ne: Gazze için asıl ses dünya kamuoyundan yükseliyor
- Küresel Sumud Filosu’ndaki İrlandalı siyasetçi Murphy, İsrail’in durdurma girişimlerinin yasal olmadığını vurguladı
Gazze’ye insani yardım ulaştırmayı amaçlayan ve 7 Eylül Pazar günü Tunus’tan hareket etmesi beklenen uluslararası filoya katılacak milletvekilleri AA muhabirine açıklamada bulundu.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
“Soykırımı durdurmak için yola çıkıyoruz”
Küresel Sumud Filosu’nun yalnızca sembolik bir deneme olmadığını belirten Cezayirli Milletvekili ve Cezayir Filistin’i Destekleme ve Gazze’yi Kurtarma Girişimi Başkan Yardımcısı Yusuf Acisa, “Biz sadece sembolik bir yolculuk yapmıyoruz. Bu kez Gazze’nin nefesini kesen insanlık dışı kuşatmayı kırmak için onlarca gemiyle somut bir adım atıyoruz. Amacımız, insani yardımın Gazze’ye ulaşmasını sağlayacak bir deniz koridoru açmak ve İsrail’in açlık üzerinden yürüttüğü savaş politikasını tarihe gömmektir.” dedi.
İsrail’in politikalarının bir soykırım olduğunu vurgulayan Acisa, sözlerine şöyle devam etti:
”2006’dan bu yana süren bu abluka artık bir imha savaşı niteliği kazanmıştır. İsrail utanmadan Gazze’yi tamamen işgal etme projelerinden, ‘Büyük İsrail’ hedeflerinden bahsediyor. Bu nedenle biz, Arap halklarıyla, Müslümanlarla ve dünyanın dört bir yanından gelen özgür insanlarla İsrail’e ‘dur’ demek için bir araya geldik.”
“Gazze’ye taşıdığımız mesaj, insanlığın vicdanıdır”
Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan da girişimin amacının barışçıl bir mesaj olduğunu, iki yıldır devam eden bu savaşın artık sona ermesi gerektiğini söyledi.
Çalışkan, “Bugün bütün vicdan sahibi insanlarla birlikte Gazze’ye gidiyoruz. Amacımız açlıktan ölümleri durdurmak, devletleri ve hükümetleri harekete geçirmek. Taşıdığımız insani yardım, Gazze’nin yalnızca bir saatlik ihtiyacını karşılayacak olabilir ama asıl hedef bu insanlık dışı kuşatmaya karşı güçlü bir ses çıkarmaktır.” ifadelerini kullandı.
Filonun sembolik anlamına da vurgu yapan Çalışkan, şunları kaydetti:
“Bugün buradaki varlığımız, insanlık adına kolektif bir iradenin göstergesidir. Belki taşıdığımız yardım sınırlı ama verdiğimiz mesaj sınırsızdır. Biz bu yolculukla dünyaya, açlığa ve ölüme sessiz kalmayacağımızı ilan ediyoruz. Bu girişim, sessiz çoğunluğun vicdanını seslendirmektedir.”
“Bu zulme razı olmadığımızı göstermek için buradayız”
Zulmün artık tarif edilemez bir boyuta ulaştığını belirten Saadet Partisi Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca da “Vicdanlarımız susamadı. Bu sivil girişim belki tek başına İsrail’in politikalarını değiştirmeye yetmeyebilir ancak uluslararası toplumun dikkatini çekerek devletleri sorumluluk almaya zorlayacaktır.” diye konuştu.
Tehditlere rağmen filoya katılanların kararlarından dönmeyeceklerini vurgulayan Atmaca, “Müdahale, alıkoyma hatta öldürülme ihtimalleri dile getiriliyor. Buna rağmen herkes gemiye binebilmek için daha da kararlı. Bu tablo, insanlığın farklı renklerle zulme karşı birleştiğini gösteriyor. İşte bu birleşme, İsrail’in politikalarını boşa çıkaracak en güçlü mesajdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“İnsanlığın cesaretinden korkan bir İsrail var”
Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün ise bunun katıldığı üçüncü Gazze girişimi olduğunu ve bu kez daha umutlu olduklarını söyledi.
Ün, “Tarihin en geniş katılımlı filosuyla yola çıkıyoruz. Biz burada sadece kendi adımıza değil, milyonların kalbini temsilen bulunuyoruz. Türkiye’de yüz binlerce insanın kalbi bizimle atıyor. İsrail’in en çok korktuğu şey, işte bu ortak vicdanın harekete geçmesidir. Bu filo, o vicdanın vücut bulmuş halidir.” dedi.
Farklı kültürlerden gelen katılımcıların filonun güçlü bir mesaj vermesini güçlendirdiğini belirten Ün, şu ifadeleri kullandı:
“Bu yolculuk, farklı kültürlerden, dillerden, dinlerden insanların tek bir hedef için bir araya gelmesi açısından tarihi bir anlam taşıyor. Amacımız kahramanlık göstermek değil, Gazze’de barışın yeniden tesis edilmesine katkı sunmaktır. İnşallah bu girişim, ablukayı kırmaya ve barış için yeni bir kapı aralamaya vesile olacak.”
Avusturya delegasyonundan Nicole Wessely ise Küresel Sumud Filosu’nun, İsrail’in ablukasını kırmak, insani koridor oluşturmak ve Gazze’ye yardım ulaştırmak amacıyla toplandığını kaydetti.
Wessely, Batı medyası başta olmak üzere medyanın bu konudaki suç ortaklığını, ülkelerin sessizliğini ve Filistin’deki soykırım ile zulme karşı suskunluğunu kamuoyuna duyurmak istediklerini söyledi.
İsrail’in tepkisinden korktuğunu ancak asıl meselenin kendi korkuları değil İsrail’in işlediği savaş suçları ve soykırımla ilgili olduğunu ifade eden Wessely, “Ülkeler bu konuda harekete geçmeli. Eğer sivil örgütler devreye girmek zorunda kalıyorsa, bu büyük bir utançtır. Mesele Filistinlilerle ilgilidir.” yorumunu yaptı
Aktivist Anne Wright da Küresel Sumud Filosu’nun 2008’den beri İsrail’in Gazze ablukasını kırmaya çalışan bir dizi geminin son aşaması olduğuna dikkati çekerek kendisinin önceki gemilerin çoğunda da yer aldığını aktardı.
Şu anda, yaklaşık 40 ya da 50 gemiden oluşan çok büyük bir filonun bulunduğunu vurgulayan Wright, “İsrail’in sürdürdüğü soykırıma karşı çıkmak ve Gazze’deki Filistinlilerin açlık çekmesini durdurmak için dünyanın dört bir yanından buraya gelen tüm insanları görmek harika. Gemilerin gelip yiyecek getirmesi için fırsat yaratmak istiyoruz.” dedi.
Wright, İsraillilerin “şiddet eğilimli, şiddet dolu insanlar” olduğunu ve Filistinlilere yaptıklarını gördüklerini kaydederek şöyle devam etti:
“60 binden fazla kişi öldürüldü ve muhtemelen 100-200 bin kişi enkaz altında öldü. Şiddet eğilimli olduklarını biliyoruz ama biz uluslararası insanlar olarak hayatlarımızın Filistinlilerin hayatlarından daha önemli olmadığını söylüyoruz ve soykırımı durdurmak için bir şey yapabiliyorsak, bunu yapmak istiyoruz.”
Filoya Pakistan’dan katılan doktor Osama Kiaziz, ülkesinde doktorluk yaptığını, 8 binden fazla tıp öğrencisini temsil ettiğini belirtti.
Gazze’ye giderken 3 hedeflerinin bulunduğunu belirten Kiaziz, “Bu soykırımı durduracağız, inşallah bu ablukayı kıracağız ve insani koridoru açacağız. Gazze’ye gidiyoruz çünkü onlar için yapabileceğimiz en az şey budur.” dedi.
Kiaziz, İsrail’in Gazze’ye dayattığı kıtlığa işaret ederek modern dünyada insanların hala açlıktan ölmesinin herkes adına utanç olduğunu vurguladı.
Almanya delegasyonundan doktor Nizameddin Ayık da Küresel Sumud Filosu’nun önemine dikkati çekerek, “Biz buradayız, çünkü hükümetler, devletler ve dünya başarısız oldu. Hepsi başarısız oldu. Bu nedenle böyle şeylerin gerekli olması insanlık için bir utanç.” diye konuştu.
Ayık, İsrail’in “soykırımını” bitirmek için bu tür adımların gerekli olduğunu dile getirerek Gazze’de yaşananların herkesin gözü önünde olduğunu ifade etti.
İsrail’in yasa dışı ablukasını kırmak ve savaşı bitirmek için çabaladıklarını kaydeden Ayık, şunları aktardı:
“İsrail işgalci, kökten terörist bir devlettir. Teröristler tarafından yönetiliyor. Bütün kabine savaş suçlularından oluşuyor. Netanyahu ve bakanları savaş suçlusu. Onlar uluslararası hukuku umursamıyor. Filistinlilerin hayatını önemsemiyorlar.”
Küresel Sumud Filosu’na katılan Pakistan’ın Cemaat-i İslami Partisi eski senatörü Muştak Ahmet Han da Gazze için “tarihi bir insani yardım hareketi” olarak nitelediği Küresel Sumud Filosu’nun amaçlarının Gazze’ye uygulanan insanlık dışı ablukayı sona erdirmek, insani yardım koridoru oluşturmak ve soykırımı sona erdirmek olduğunu ifade etti.
Ahmet Han, Filo’nun barışçıl, yasal ve dayanışma hareketi olduğuna işaret ederek “Hareket, sömürgecilik karşıtı, işgalci karşıtı, siyonizm karşıtı, soykırım karşıtı bir harekettir ve biz, dünya halklarından, dünya hükümetlerinden bu insani hareketi desteklemelerini ve Küresel Sumud Filosu’nun güvenliğini garanti etmelerini rica ediyoruz.” dedi.
İsrail’in katılımcıları askeri güç kullanmak, terörist muamelesi yapmak ve gemilere el koymakla tehdit ettiği belirten Ahmet Han, şunları söyledi:
“Biz inşallah oraya gideceğiz ve bu tehditlerden asla etkilenmeyeceğiz. İnşallah ablukayı, Gazze’nin insanlık dışı kuşatmasını sona erdireceğiz ve inşallah insani yardım koridoru kuracağız. İnşallah bu soykırım karşısında güçlü ve bilge bir şekilde yükseleceğiz ve her türlü duruma hazırız. Bizi tutuklayacaklar. Hazırız. Bizi sınır dışı edecekler. Bize saldırırlarsa hazırız.”