İsrail’in alıkoyduğu Alman aktivistler, akşam saatlerinde Berlin Brandenburg Havalimanı’nda aileleri tarafından coşkuyla karşılandı.
Burada anne ve babasına kavuşan Kübra Çınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail yönetimi tarafından kötü muamele gördüklerini vurgulayarak, “Avukatlarımızla görüştürülmedik. Hasta olanlara ilaçları verilmedi. 48 saat yemek verilmedi. Yaklaşık 36 saat hiçbir şekilde su verilmedi. Farklı şiddetler uygulandı.” dedi.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Yaşananlardan dolayı herkesin gözünü açmasını umduğunu ifade eden Çınar, “İsrail’in hiçbir şekilde hukuk devleti olmadığını ve Filistinlilerin yaşadığını hiçbir zaman unutmamamız gerektiğini, hele bu yaşananlardan sonra daha da desteğimizi göstermemiz gerektiğini hatırlatmak istiyorum herkese.” diye konuştu.
Alman Dışişleri Bakanlığı çalışanlarının 3 gün sonra kendileriyle irtibata geçtiğine işaret eden Çınar, yaşadıklarını anlatmalarına rağmen hiçbir şekilde yardımcı olmadıklarını kaydetti.
İsrail’e silah yardımı yapan en büyük ikinci ülkenin Almanya olduğuna dikkati çeken Çınar, “Bu yüzden hiçbir şekilde umutlu değildik. Ama her zaman yaptığı gibi Almanya İsrail’in hukuksuzluğunu görmemezlikten gelip bize, kendi vatandaşlarına sunması gereken desteği İsrail’e sundu.” değerlendirmesinde bulundu.
Bunun ne ilk ne de son misyon olacağını vurgulayan Çınar, “Durmayacağız. Bir sonraki misyona hazırlanacağız. Gazze üzerindeki abluka kırılana kadar yola devam edeceğiz.” dedi.
Böyle aksiyonların öneminin altını çizen Çınar, “Bunun devamının geleceğini biliyorum. Ama böyle bir misyona katılmayı düşünen ve hani aklında soru işareti olan herkesi cesaretlendirmek istiyorum.” diye konuştu.
Kübra’nın annesi Meryem Çınar, kızına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu ve duygulandığını belirterek, kızıyla gurur duyduğunu vurguladı.
Kübra’nın babası Bekir Çınar da kızına kavuşmaktan dolayı son derece mutlu olduğunu söyledi.
İsrail askerlerinin insanlık dışı tavırlarını da eleştiren Bekir Çınar, bu konuda ilgili tüm makamlara şikayetlerini ileteceklerini kaydetti.
“Filistin halkı soykırım yaşıyor”
Berlin’e gelen diğer bir aktivist Yasemin Acar da İsrail askerlerinin uyguladığı kötü muameleyi eleştirerek, “Onların silahları var. Bizim ise Filistin halkına olan sevgimiz var.” dedi.
Kendilerinin İsrail’e değil Gazze’ye gittiklerini vurgulayan Acar, bu nedenle İsrail makamlarının uyguladığı hukuk dışı uygulamaları reddettiğini söyledi.
Acar ikinci kez Gazze’ye gitmek için yola çıktığına işaret ederek, “Yaklaştıktan sonra Filistinlilerin yaşadığının sadece yüzde 1’ini belki yaşadık. Ama o yüzde 1’i bile o kadar feciydi ki yani Filistinli kardeşlerimizin ne yaşadığını düşünmek bile istemiyorum.” ifadelerini kullandı.
Kaldıkları yerdeki duvarlarda Filistinlilerin yazılarının olduğuna dikkati çeken Acar, “Nerede dayak yedikleri, nerede tutulduklarını gördük çünkü bizi de orada tuttular. Psikolojik fiziksel özellikle organizatörlere özel bir işkence yaşattılar. Bizi küçük yerlere kapatıp güneşin altında saatlerce tuttular, su ve yemek vermediler. Ondan sonra dayak attılar. Ellerimiz kelepçelendi, gözlerimiz bağlandı.” diye konuştu.
Aslında kendileri hakkımızda konuşmak yerine Gazze halkını konuşmanın daha doğru ve önemli olduğunu vurgulayan Acar, “Sonuçta Filistin halkı soykırım yaşıyor. Filistin halkı aç susuz bırakılıyor. Bebekler öldürülüyor. Terörist diyorlar küçücük bebeklere.” dedi.
İsrailli aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in kendisine gelerek, “Teröristsin ve terörist gibi muamele göreceksin.” dediğini aktaran Acar, “Ama biz hepimiz kafalarımızı daima dimdik tutarak, ‘Özgür Filistin’ diye bağırdık. O dayakları yediğimizde bile ‘Özgür Filistin’ diye bağırdık.” şeklinde konuştu.
Küresel Sumud Filosu
İsrail’in ablukasını kırmak ve Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için yol alan Küresel Sumud Filosu, 1 Ekim akşamı Gazze sularına yaklaşmıştı.
Filoya saldıran İsrail ordusu, Küresel Sumud Filosu’na ait 42 gemiye yasa dışı şekilde el koymuş ve gemilerde bulunan yüzlerce uluslararası aktivisti de alıkoyarak ülkenin güneyindeki Ketziot Hapishanesi’ne nakletmişti.
Küresel Sumud Filosu, bugüne kadar Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için toplu şekilde yola çıkan en büyük filo olma özelliğini taşıyor.