Kuyucuk Gölü’nün Kurtarılması çalışmalarına Yabancı Bilim Insanları Da Destek Veriyor

Arpaçay ilçesinde yer alan ve “Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme” ile korunan gölün, 416 hektarlık Ramsar Alanı bulunuyor.

Afrika-Avrasya göç yolunda bulunması dolayısıyla birçok kuş türüne ev sahipliği yaparken çevresel etkenler nedeniyle kuruyan Kuyucuk Gölü’nün yeniden “kuş cenneti” olması için Yarının Suyu Programı ile Valilik öncülüğünde, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, DSİ 24. Bölge Müdürlüğü ile KuzeyDoğa Derneği tarafından 2019’da başlatılan çalışmalar sürüyor.

📲 Artık haberler size gelsin

AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı

🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Deniz seviyesinden 1627 metre yükseklikte bulunan alan, sondaj çalışmalarıyla su verilmesine rağmen henüz kurtarılamadı.

Bölgede, KuzeyDoğa Derneği bünyesindeki bilim insanları araştırmalarına devam ediyor.

“20 yıl önce farklı model üzerinde çalıştık”

Gölde incelemelerde bulunan Kaliforniya Eyalet Üniversitesinden Biyolog Prof. Dr. Sean Anderson, AA muhabirine, Kuyucuk Gölü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nın Ramsar Alanı olması için KuzeyDoğa Derneğinin 2004-2009 yılları arasında çalışma yaptığını ve kendisinin de bu süreçte görev aldığını söyledi.

Sulak alanlar ve sulak alanların ekosistemdeki yerleri hakkında çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Anderson, şöyle konuştu:

“20 yıl önce KuzeyDoğa Derneği kurucusu Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu beni Türkiye’ye davet etti ve sulak alanlarla ilgili bir çalışma yapmak istediğini söyledi. Kuyucuk Gölü’nde daha iyi bir sulak alan, daha iyi bitkiler, daha çok kuş ve bunu takip eden daha fazla turist için çalışma yaptık. 20 yıl önce en önemli şey aslında her şeyin burada otlatılıyor olmasıydı, biz bunu durdurmak yerine daha küçük alanlarda otlatmayı sağlayacak farklı model üzerinde çalıştık. Bunu denemek için de hayvanların giremeyeceği kafesler yaptık. Bu kafeslerin içerisindeki bitkilerin yoğunluğuna baktık ve daha fazla bitki olduğunu gördük. O zaman da elde ettiğimiz veriyle bu alanın aynı zamanda Ramsar Alanı ilan edilmesini sağlamıştık.”

Anderson, gölün Ramsar Alanı ilan edilmesiyle bölgede çalışmaların yapıldığından bahsederek, burada kuş gözlem kulesi kurulduğunu ve bölgeyi sürekli takip ettiklerini dile getirdi.

“Burası aslında iklim değişikliğinin başka yüzünü bize gösteriyor”

Dünyada sulak alanların gittikçe azaldığına dikkati çeken Anderson, “Birçok insan aslında sulak alanları tehlikeli ve bataklık alanlar gibi görüyor. Aslında sulak alanlar, çok üretici alanlar, bunu her zaman gözden kaçırıyoruz. Burası aslında iklim değişikliğinin başka yüzünü bize gösteriyor. Bu göldeki sistem, karla beslenen bir sistem. Kuyucuk Gölü’nün 2019’dan beri kuru vaziyeti neredeyse devam ediyor. 20 yıl önce geldiğimde göl suyla doluydu. Şu anda hala su var ama bitkilerden dolayı göremiyoruz.” diye konuştu.

Sulak alandaki bitkilerin, yavaş yavaş yerini çayırdaki bitkilere bıraktığını anlatan Anderson, “Bu burada takip ettiğimiz bir şey. En büyük düşünce buradaki karar verici kurumların buraya bir suyla birlikte alanın ekosistemde kalmasını sağlamak. 20 yıl önce buraya geldiğimde, insanlar gölü görmeye geliyorlardı ve benim petrol aradığımı düşünüyorlardı. Ben doğayı araştırmak için buradaydım. Birçok insan Kuyucuk Gölü’nün kurtarılması için çalışıyor, bu çok önemli bir şey.” ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.