Lübnan’da Gözler “silahların Devlet Tekeline Alınmasının” Görüşüleceği Bakanlar Kurulu Toplantısında

Lübnan’a haziran ayında gelen ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Beyrut yönetimine Hizbullah’ın silahsızlandırılması karşılığında İsrail’in güneyde işgal ettiği 5 noktadan çekileceği ve savaş sonrası yeniden imar fonlarının serbest bırakılacağı yönünde teminatta bulunmuştu.

  • Lübnanlı uzmanlara göre, Hizbullah’ın silahsızlandırılma süreci karmaşık ve İsrail’in adımlarına bağlı
  • Lübnan’da hükümet Hizbullah dahil tüm silahlı varlığın devlet tekeline alınmasını kabul etti
  • Lübnan’da silahın devlet elinde toplanması konusunda alınan “tarihi karar” tartışmaları da beraberinde getirdi

Bakanlar Kurulu ise Hizbullah dahil tüm grupların ellerindeki silahların devletin tekeline alınması kararını onaylamış ve Lübnan ordusuna yıl sonuna kadar uygulanacak bir plan hazırlanması talimatı vermişti. Karara karşı çıkan Hizbullah ve Emel Hareketi’ne bağlı bakanlar ise kararı protesto ederek oturumu terk etmişti.

📲 Artık haberler size gelsin

AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı

🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Lübnan siyaseti için “dönüm noktası”

Siyasi analist Hasan ed-Dur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yarın yapılacak kabine toplantısının “Lübnan siyasetinde kritik bir dönüm noktası” olduğunu söyledi.

Dur, “Eğer toplantının tek gündemi silahın toplanması planı olursa, Hizbullah ve Emel Hareketi’ne bağlı bakanlar toplantıya katılmayacak. Ancak plan ulusal mutabakat çerçevesinde daha geniş bir gündemde ele alınırsa görüşmeye açıklar.” ifadelerini kullandı.

Lübnan ordusuna silahların toplanması planı için zaman sınırı konulmasının “dış güçlerin Lübnan’ı istikrarsızlığa sürüklemek istediği” izlenimi verdiğini belirten Dur, “Lübnan yönetiminin bu yönde hareket etmesi, ülkeyi son derece kritik bir döneme sokabilir.” uyarısında bulundu.

Uluslararası destek

Yazar ve siyasi analist Tony Boulos ise, ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus’un önümüzdeki haftaki ziyaretinin zamanlamasının Lübnan Özel Temsilcisi Jean-Yves Le Drian’ın ziyaretiyle denk geldiğine işaret ederek bunun Lübnan devletinin silahları tekeline alması sürecine uluslararası düzeyde verilen destek bağlamında değerlendirilebileceğini aktardı.

Boulos, bu ziyaretlerin “Lübnan anayasasının uygulanması, uluslararası kararların hayata geçirilmesi ve ülkedeki resmi kurumların düzeninin yeniden sağlanması için Arap desteğini de alan ABD-Avrupa mutabakatını teyit ettiğini” kaydetti.

Lübnan hükümetinin “silahların devlet tekeline alınması” planının, Arap ve uluslararası düzeyde oybirliğiyle desteklendiğine işaret eden Boulos, Lübnan devleti ve ordusuna bu kararı mevcut imkanlarla uygulaması konusunda destek taahhüdünde bulunulduğunu belirtti.

Hizbullah’a mesajlar

Boulos, bu ziyaretlerin ayrıca Hizbullah’a doğrudan bazı mesajlar içerdiğini vurgulayarak, Hizbullah’ın Lübnan devlet otoritesine karşıt olmaya devam eder ve orduyla işbirliği yapmayı reddederse bunun iç çatışmalara yol açabileceğini ve istikrarı tehdit edebileceğini dile getirdi.

Uluslararası toplumun son dönemdeki eylemleriyle eli-kolunun bağlı olmadığını belirten Boulos, devletin planının hayata geçirilmesi ve Lübnan toprakları üzerinde tam egemenliğin sağlanması için siyasi, ekonomik ve belki de askeri destek sağlamaya hazır olduğunu açık şekilde ortaya koyduğuna dikkati çekti.

Öncelikli koşul; uzlaşı

Emekli tuğgeneral ve askeri analist Hişam Cabir ise Lübnan ordusunun devletin kontrolü dışında dağılmış silahları toplamayı amaçlayan kapsamlı bir teknik plan hazırladığını söyledi.

Planın, yıl sonuna kadar devam edecek bir takvim dahilinde kademeli şekilde uygulamaya konulacağını aktaran Cabir, “Hizbullah ile net bir uzlaşı sağlanmadığı sürece ordu bu planı sahada uygulayamaz.” dedi.

Cabir, ordunun, Hizbullah tarafından temsil edilen Lübnan halkının geniş bir kesimi karşısında güç kullanmaya veya çatışmaya girmeye hazır olmadığını da dile getirdi.

Planın başarısının, uygulama mekanizmalarının netliğine bağlı olduğunu aktaran Cabir, şunları söyledi:

“Siyasi uzlaşı sağlanmadığı sürece plan kağıt üzerinde kalacak. Çünkü Hizbullah ile anlaşmaya varılmadan silahsızlanma neredeyse imkansız.

Bu gerçeklik, devlet ve orduya, Hizbullah’ın çatışmanın bir tarafı değil de çözümün bir parçası olduğu bir ulusal savunma stratejisi geliştirmesini dayatıyor. Bu da Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri’nin altını çizdiği tutum.”

Bu plan kapsamında beklenen uzlaşının Şii bakanların gelecek kabine toplantısına katılmasının önünü açabileceğine de işaret eden Cabir, hükümetin, herhangi bir iç tırmanışa mahal vermemek için siyasi ve güvenlik dengesini dikkate alacağına inandığını ifade etti.

Lübnan’da silahların “devlet tekelinde” toplanması

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Barrack, 19 Haziran’da Beyrut yönetimine “ülkedeki tüm silahların yalnızca devletin denetiminde toplanmasını öncelikli hedef olarak belirleyen” ABD önerisini sunmuştu.

Barrack, 27 Haziran’da konuk olduğu Al Arabiya televizyonunda, bölgesel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş ve “Hizbullah’ın askeri kanadı tamamen ortadan kalkmalı. Siyasi kısmı değil ama askeri yapısı kabul edilemez. Silahsızlanma için takvim belirlenmeli, mesela Litani Nehri’nin kuzeyine çekilmeli.” ifadelerini kullanmıştı.

Lübnan’da silahların devletin tekelinde toplanması gündemiyle 5 Ağustos’ta toplanan Bakanlar Kurulu, “orduya silahların yıl sonuna kadar toplanmasına dair bir plan hazırlama” görevi vermişti.

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, kararın çıktığı gün yaptığı açıklamada, “İsrail’in saldırıları sürerken Hizbullah’ın gücünden vazgeçmeyi kabul etmeyeceğini” ifade etmişti.

Lübnan-Filistin Diyalog Komitesi Başkanı Büyükelçi Ramiz Dımaşkiyye, 21 Ağustos’ta Filistin kamplarındaki silahların teslimine yönelik ilk aşamanın başkent Beyrut’taki Burc el-Baracine Mülteci Kampı’nda başladığını açıklamıştı.

Lübnan ordusu, 28 Ağustos’ta da Sur’daki Er-Raşidiyye, El-Bas ve El-Burc eş-Şimali adlı Filistin mülteci kamplarından silahları teslim almıştı.

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Barrack, 26 Ağustos’ta Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesi sonrası düzenlenen basın toplantısında, “İsrail’in Lübnan’ın güneyinden çekilmesini sağlamak için çalışacağız ancak en önemli şey Hizbullah’ın silahsızlandırılması. İsrail, Hizbullah’ın silahsızlandırılmasına yönelik adımlarla eş zamanlı adımlar atacak.” demişti.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.