Sapanca ilçesindeki bir otelde düzenlenen zirvede, sektörün mevcut durumu, geleceğe yönelik öngörüler ve küresel rekabet koşulları ana gündem maddeleri arasında yer alıyor. Katılımcılar, makine ve makine aksamları imalat sektöründeki son teknolojik gelişmeleri, sürdürülebilir üretim politikalarını, verimlilik artırma yöntemlerini ve inovasyon stratejilerini ele alıyor.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
SAMİB Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kar, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, birliğin kuruluşunun 15’inci yılı olduğunu, bu yılı da zirveyle taçlandırmak istediklerini söyledi.
SAMİB olarak ülke sanayisinin geleceğinin katma değerli imalattan geçtiğini düşündüklerini ve tüm çalışma ve projelerini de bu doğrultuda gerçekleştirdiklerini anlatan Kar, Sakarya’nın, katma değerli imalatın merkezi olduğunu ifade etti.
Kar, 10-11 Mayıs’ta Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) ile düzenledikleri “Robot ve Teknoloji Olimpiyatları” hakkında katılımcılara bilgi verdi.
SAMİB’in kurucusu olduğu Doğu Marmara Makina İmalatçıları İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (DOMİOSB) isminden gelen “AKADOMİ” projesinin içeriğinden de bahseden Kar, “Kalifiye Meslek, Garanti Gelecek” sloganıyla gençlere mesleklerini tanıttıklarını aktardı.
Kar, eğitime destek çalışmalarına da değinerek, yer bulmakta zorlanan firmalara yönelik DOMİOSB kapsamında katma değer üretebilen küçük sanayicilere, yüksek teknoloji merkezi gözüyle baktıkları küçük sanayi sitesi yapılacağını kaydetti.
“Türkiye’nin derhal ihracata dayalı sanayi politikası üretmesi gerekiyor”
Türkiye Makina Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran da sektördeki sorun ve çözüm önerilerine değindi.
Şirketlerde 3-4 yıl öncesine göre döviz bazında 2,5-3 kat daha fazla maaş verildiğini belirten Dalgakıran, Türkiye’de döviz bazında satın alma gücünün düştüğünü ve bunun tehlikeli bir durum olduğuna dikkati çekti.
Dalgakıran, Türkiye’nin kendi değer yaratma potansiyelinin üzerinde oluşturduğu gelirin sanal olduğunu ifade ederek, “Bizim yarattığımız değerin karşılığı burası değil. Buradan geri gitme durumu var, geri gitmek zorunda. Bu sorun varken uzak doğu ve diğerleriyle rekabet edemeyiz. Dolayısıyla da bu sorunun nasıl çözüleceğini açık ve samimiyetle konuşmamız gerekiyor. Yani Türkiye birkaç adım geri atmak zorunda.” değerlendirmesinde bulundu.
İhracatçı sanayinin sorunlarına işaret eden Dalgakıran, “Dışarıdan ithalatın yoksa, ihracat yapmıyorsan zaten Türkiye’deki şişen maliyetleri o ürünün üstüne koyuyorsun ama ihracatçı firmaların rakipleri var. Türkiye ithalat cenneti haline geliyor. Türkiye’nin büyümesi nereden geliyor, büyüme; tüketim, hizmetler sektörü ve inşaat olmaz. Türkiye’nin derhal ihracata dayalı sanayi politikasını üretmesi ve rekabet unsurlarını yeniden ele alması gerekiyor. Yoksa Türkiye’de ihracatçı sanayi şirketleri yabancı şirketler tarafından satın alınma tehlikesiyle karşı karşıya.” diye konuştu.
“OSB’ler toplam sanayi üretiminin yüzde 45’ini gerçekleştiriyor”
Açılış konuşmalarının ardından Ekonomi Gazetesi yazarı Rüştü Bozkurt’un moderatörlüğünde İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkanı Ender Yılmaz, Hidromode Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Büyükdede, Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü’nün katılımıyla “Nitelikli İşgücü Paneli” düzenlendi.
Panelde konuşan Kütükcü, Türkiye’deki 412 OSB’den 292’sinin işletmeye geçtiğini, bunlardan 44’ünün organize tarım bölgeleri olduğunu söyledi.
Türkiye’nin sanayileşmesini tamamlama yolunda bir ülke olduğundan bahseden Kütükcü, OSB’lerin, toplam sanayi üretiminin yüzde 45’ini gerçekleştirdiğini anlattı.
Kütükcü, OSB’lerin üretimin merkezleri olduğunu, 292 OSB’den 120’sinin daha nitelikli ve yetkin hale geldiğini, buralarda sadece sanayi üretiminin yapılmadığını, eğitim ve lojistik altyapılar, sosyal yaşam ve ticari alanların ihdas edildiğini, lojmanlar inşa edildiğini vurguladı.
Nitelikli iş gücü için önerilerini sıralayan Kütükcü, “Meslek eğitim merkezlerini, mesleki teknik Anadolu liselerini, meslek yüksek okullarını geliştirmemiz lazım. Yani bizim ürüne eli değecek, elinden ürün çıkacak personeli yetiştirmemiz lazım. Şu anda beyaz yakayla ilgili hiçbir işletmenin sorunu yok. Tüm işletmelerin sorunu mavi yakayla ilgili.” diye konuştu.
Kütükcü, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının da desteklediği ve teşvik ettiği okullaşmayı OSB’lerde yoğun olarak sürdürdüklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Şu anda 85 mesleki teknik Anadolu lisemiz OSB’lerin içinde eğitim yapıyor. 18 mesleki eğitim merkezimiz eğitim-öğretim faaliyeti yapıyor, bunların sayısı hızla artıyor. 25 meslek yüksek okulu, 44 de okul öncesi eğitim tesisinin OSB’lerde eğitim-öğretim faaliyeti yapıyor. Buralardaki öğrenci sayısı 100 bine yaklaştı. Dolayısıyla 100 bine yakın öğrenciyi OSB’lerde sanayiciler olarak kendimiz eğitiyoruz, yetiştiriyoruz ve iş hayatına kazandırmaya çalışıyoruz. Bu sayıları teşvik ediyoruz. Çıkışın, taşın altına sanayicimizin elini koymasında olduğunu, kendi ihtiyacına dönük öğrenciyi kendisinin yetiştirmesinde olduğunu düşünüyorum.”