Orta Toroslar’da Faylanmanın Dağların Yükselişiyle Eş Zamanlı Olduğu Belirlendi

TÜBİTAK Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’nın bursiyeri Doç. Dr. Tonguç Uysal’ın yürütücülüğünde İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Yıldırım ve doktora öğrencisi Tunahan Aykut tarafından Orta Toroslar’da topoğrafyanın nasıl şekillendiğine ilişkin 2021 yılından itibaren çalışma başlatıldı.

📲 Artık haberler size gelsin

AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı

🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

TÜBİTAK Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ve İTÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimince de desteklenen çalışma kapsamında, Orta Toroslar’da bulunan Seydişehir ile Antalya arasındaki bölgede topoğrafyada belirgin izleri olan faylar üzerinde oluşan depremlerin tarihlerini belirlemeye yönelik jeokimyasal analizler yapıldı.

Çalışma sonucunda, Orta Toroslar’da özellikle Seydişehir-Antalya arasındaki faylanmanın bölgedeki son 450 bin yılda meydana gelen yükselmeyle eş zamanlı gerçekleştiği belirlendi.

Elde edilen veriler ve araştırma sonuçları, en prestijli bilimsel dergilerden biri olan “Nature Communications”da yayımlandı.

Prof. Dr. Yıldırım, AA muhabirine, 4 yıl önce başlayan projede saha ve laboratuvar çalışmaları yapılarak, veriler toplandığını söyledi.

Türkiye’nin en büyük sıradağı Toroslar’ın topoğrafik gelişiminin her zaman soru işareti olduğunu ifade eden Yıldırım, bu kapsamda Seydişehir ile Antalya arasındaki Türkiye diri fay haritasında görülmeyen, jeoloji haritalarında yer alan fay düzlemlerinden örnekler topladıklarını anlattı.

Prof. Dr. Yıldırım, örnekleri yaşlandırdıklarına dikkati çekerek, “Aldığımız örnekler günümüzden önce 500 bin ile 18 bin yıl arasında değişiyor ancak iki zaman aralığında belirgin bir şekilde kümeleniyor. Bunlardan birisi yaklaşık 450 ile 500 bin, ikincisi 100-150 bin yıl aralığında bir kümelenme. Bu yaş verileri fayların son 500 bin yıl içerisinde faaliyet gösterdiklerini yani deprem ürettiklerini gösteriyor.” dedi.

Elde edilen yaşlar ve bulguların bölgedeki fayların tekrar gözden geçirilmeleri gerektiğini ortaya koyduğunu dile getiren Yıldırım, bunun Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünce (MTA) hazırlanan diri fay haritasına katkısının olacağını vurguladı.

Prof. Dr. Yıldırım, “Torosların ne zaman yükseldiği sorusuyla ilgili olarak daha önce gerek çalışma grubumuz gerekse diğer gruplar tarafından yapılmış önceki çalışmalarda, Orta Toroslar’ın Anadolu’nun altına dalan Afrika kıtasının yırtılması, bu yırtık boyunca mantonun yükselerek Toroslar’ı yukarı itmesi sonucu jeolojik olarak çok kısa bir zaman aralığı olan birkaç 100 bin yıl içinde hızlı şekilde yükseldiğini ortaya koymuştur.” diye konuştu.

“Orta Torosları’n son 450 bin yılda 1,5 kilometre yükseldiği ortaya konmuştu”

Bu hızın tüm dünyada çok hızlı bir değere karşılık geldiğinin altını çizen Yıldırım, şöyle devam etti:

“Önceki çalışmalarda Orta Toroslar’ın son 450 bin yılda 1,5 kilometre yükseldiği ortaya konmuştu. Verilerimiz, Orta Toroslar yükselirken aynı zamanda Seydişehir ve Antalya arasındaki fayların yükselimle eş zamanlı olarak aktif hale getirildiğini gösteriyor. Birçok fay düzleminden elde ettiğimiz 450 bin yıl yaşı, en son yükselimin hızlandığı günümüzden önceki 450 bin yıl yaşıyla zamansal olarak tamamen çakışıyor. Bu çakışma bize Toroslar’da, yükselimle birlikte fayların da aktive olduğunu gösteriyor. Bu zamansal çakışma, özellikle yayını yaptığımız dergideki hakemler tarafından gerçekten çok ilginç bulundu. Dünyada bir dağ sırası yükselirken ona eşlik eden faylanmanın, yani depremlerin zamansal olarak çakışmasını bu kadar net gösteren herhangi bir örnek şu ana kadar yok. Bununla ilgili teoriler vardı, buna eşlik edilmesi gerektiği konusunda yer bilimcilerin öngörüleri vardı. Biz, bu çalışmamızda bunu hem jeolojik hem de jeokronolojik olarak kanıtlamış olduk.”

Prof. Dr. Yıldırım, tamamen yerli kaynaklarla yapılan projenin hazırlanmasından yayınlanmasına kadar bütün fikri altyapısının kendilerine ait olduğunu, 2 yabancı yer bilimcinin de çalışmaya katlı verdiğini sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.