Tarihi Değiştiren Araştırma: 8 Bin Yıl Önce Kadınlar Toplumun Belirleyicisiydi

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Çatalhöyük’te yürütülen arkeogenetik araştırma, Neolitik dönemde kadınların toplumsal yaşamın merkezinde olduğunu ortaya koydu. Bilim insanlarına göre, aynı evin altına gömülen bireyler çoğunlukla anne tarafından akrabaydı. Araştırma, Anadolu’da matrilokal düzene işaret ediyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Çatalhöyük’te gerçekleştirilen son arkeogenetik araştırma, Neolitik dönemde kadın merkezli bir sosyal düzenin varlığına dair güçlü bilimsel kanıtlar sundu. Science dergisinde yayımlanan çalışmada, 400’e yakın bireyin iskelet kalıntısı analiz edildi. Arkeogenetik araştırmanın detaylarını bilim insanları Cumhuriyet’ten Beyza Gündüz’e anlattı.

Araştırma, Hacettepe Üniversitesi, ODTÜ ve Çatalhöyük Araştırma Projesi ekiplerinin ortak çalışmasıyla yürütüldü. Bulgulara göre, evlerin altına gömülen bireylerin çoğu anne hattı üzerinden akrabaydı. Bu da, erkeklerin büyüyüp evden ayrıldığını, kadınların ise yaşam alanlarında kaldığını düşündürüyor.

Matrilokal düzenin i̇zleri

© AAÇatalhöyük’te eşsiz kadın heykelciği

Çatalhöyük'te eşsiz kadın heykelciği - Sputnik Türkiye, 1920, 06.08.2025

Çatalhöyük’te eşsiz kadın heykelciği
© AA

Bu sosyal yapıya bilimsel literatürde “matrilokal toplum” adı veriliyor. Bu tür toplumlarda, evlilik sonrası çiftler kadının ailesiyle yaşıyor. Araştırmacılar, elde ettikleri bulguların anaerkil (kadın egemen) bir düzenden ziyade, kadınların sosyal yapının merkezinde yer aldığı bir düzeni işaret ettiğini belirtiyor.

Prof. Dr. Mehmet Somel ve Dr. Füsun Özer’e göre, Çatalhöyük’teki yerleşim düzeni, kadınların aile ve topluluk içindeki sürekliliğini vurguluyor.

Mezar eşyaları da kadınları i̇şaret ediyor

Kazılarda elde edilen bulgular sadece genetik verilerle sınırlı değil. Kadın figürinleri, mezarlara bırakılan objeler ve gömü ritüelleri, kadınların sembolik ve toplumsal önemine dair ipuçları veriyor.

Araştırmacılar, özellikle kız çocuklarına bırakılan mezar eşyalarının, erkek çocuklarına göre daha zengin ve anlamlı olduğunu belirtiyor. Bu da, toplumda kadına atfedilen itibarın yüksek olduğuna işaret ediyor.

Avrupa ile Anadolu arasında sosyal yapı farklılığı

Araştırma, sadece Anadolu’ya odaklanmakla kalmıyor; aynı dönemde Avrupa’daki yerleşimlerle de karşılaştırmalı analizler içeriyor. Avrupa’da matrilokal yapı yerine patrilokal sistem (kadının evden ayrıldığı sistem) daha yaygın. Bu farklılıklar, sosyal düzenin coğrafi ve kültürel çeşitliliğini gözler önüne seriyor.

Bilim insanları, Asya’da da benzer kadın merkezli yapılara rastlandığını, ancak bu düzenin Anadolu’dan Avrupa’ya yayılan tarım kültürleriyle nasıl değiştiğinin halen netleşmediğini ifade ediyor.

Arkeogenetikte bir dönüm noktası

Çalışmada, genetik materyalin korunmasını sağlayan petroz kemikleri kullanıldı. Bu yöntem sayesinde, kurak iklim koşullarına rağmen yüksek kaliteli DNA verisi elde edildi. Böylece bu proje, Anadolu Neolitik dönemine ait en kapsamlı arkeogenetik çalışmalardan biri olarak tarihe geçti.

Bu analizler, sadece tarihsel bilgileri değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet, aile yapısı ve kültürel çeşitlilik konularında günümüz tartışmalarına da tarihsel perspektif sunuyor.

Yeni araştırmalar yolda

Araştırma ekibi, elde edilen bulguların yalnızca Çatalhöyük’e özgü olup olmadığını anlamak için Anadolu’nun farklı noktalarında yeni projeler başlatıyor. Hedef, bu kadın merkezli sosyal yapının ne kadar yaygın olduğunu ortaya koymak.

Dr. Eren Yüncü, bu çalışmaların hem geçmişi anlamaya hem de bugünkü toplumsal yapıları tarihsel bir zeminle karşılaştırmaya olanak tanıdığını belirtiyor.

Sputnik Türkiye.