TCMB’den “Türkiye’nin İhracat Çeşitliliği” Analizi

TCMB’de Yapısal Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürlüğünde uzman yardımcıları Didem Yazıcı ve Enver Sait Kurtaran, tarafından hazırlanan “Türkiye’nin İhracat Çeşitliliği” başlıklı analiz, Bankanın blog sayfası Merkezin Güncesi’nde yayımlandı.

Küresel ticaretin jeopolitik gelişmeler, gümrük vergileri veya finansal şoklar gibi nedenlerle kesintiye uğradığı dönemlerde, ihracatı sınırlı sayıda ürün ya da bölgede yoğunlaşan ülkelerin gelişmelerden daha fazla etkilendiği belirtilen analizde, ihracatta ürün ve pazar çeşitliliği sağlamanın bu tür şoklara karşı dayanıklılığı artırdığı aktarıldı.

📲 Artık haberler size gelsin

AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı

🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Analizde, Türkiye’nin ihracat çeşitliliğinin zaman içerisindeki gelişiminin, gelişmekte olan seçili ülkelerle karşılaştırmalı olarak incelendiği kaydedilerek, 2013-2024 döneminde Türkiye’nin ihracat gerçekleştirdiği farklı ürün ve ürün-ülke sayısının 12 haneli GTİP (Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu) ayrımı kullanılarak hesaplandığı bildirildi.

İhracatı yapılan ürün sayısının bu dönemde 10 bin 487’den 10 bin 810’a yükseldiği belirtilen analizde, ürün-ülke kombinasyonunun ise yüzde 40’ın üzerinde artarak 167 bin 459’dan 236 bin 864’e çıktığı, bu durumun Türkiye’nin ihracat ağının daha kompleks ve daha dayanıklı hale geldiğine işaret ettiği belirtildi.

Analizde, bu artışın, ihracatı yapılan ürün ya da ürün-ülke sayısının küresel çapta da yükseldiği bir durumda, Türkiye’nin ihracat çeşitliliğini artırmada başarılı olup olmadığını tam olarak yansıtmayabileceği belirtilerek, Türkiye’nin ihracat çeşitlendirmesindeki durumunu daha iyi anlamak için diğer ülkelerin ihracat çeşitliliğinin gelişimini de dikkate almak gerektiği bildirildi.

Türkiye ve seçili gelişen ekonomilerin ihracatındaki ürün ve ürün-ülke sayılarının tüm dünyada ihracatı gerçekleştirilen ürün ve ürün-ülke sayılarına oranının karşılaştırıldığı belirtilen analizde, ihracat yapılan ürün sayısına bakıldığında 2023 yılında Türkiye’nin, dünyada ihracata konu olan ürünlerinin yaklaşık yüzde 84’ünün ihracatını gerçekleştirebildiği kaydedildi.

Analizde, gruptaki diğer ülkelere göre yüksek olan bu oranın 2013 yılına göre yüzde 4,3 arttığı ifade edilerek, ihracat yapılan ürün-ülke sayısına bakıldığında Türkiye hem 2013 yılında hem de 2023 yılında kıyas grubunda yer alan ülkelerin oldukça üzerinde bir performansa sahip olduğu belirtildi.

2023 verisi yorumlandığında, küresel olarak ihracat yapılan ürün-ülke bazında her 100 pazarın 22’sinde Türkiye’nin de yer aldığı vurgulanan analizde, 2013 yılında Türkiye’nin her 100 pazarın 16’sında olduğu düşünüldüğünde, bu alanda kayda değer bir güçlenme olduğunun söylenebileceği ifade edildi.

Analizde, ürün-ülke sayısının ihracat çeşitliliğinin bir göstergesi olsa da ihracatın dağılımını tam anlamıyla göstermediği belirtilerek, bir ülke çok sayıda ürünü çok sayıda ülkeye ihraç etse de ihracatta belirli yoğunlaşmaların yaşanabileceği bildirildi.

İhracatın dengeli dağılması, dış şoklara karşı direnci artırıyor

Her ülkenin ihracatındaki ilk 10 ürün, ilk 10 ülke ve ilk 10 ürün-ülke ikilisinin toplam ihracattaki paylarını 2013 ve 2023 yılları için hesaplandığı aktarılan analizde, Türkiye’nin hem ürün hem ülke hem de ürün-ülke yoğunlaşmasında ilgili iki dönemde de en az yoğunlaşmaya sahip ülkeler arasında yer aldığı ifade edildi.

TCMB analizinde, daha düşük bir endeks değerinin ihracatın daha dengeli dağıldığını ve yoğunlaşmanın az olduğunu gösterdiği belirtilerek, aynı grupta Türkiye’nin, ürün bazında en az yoğunlaşmaya sahip ikinci ülke iken, ülke ve ürün-ülke kategorilerinde ise en az yoğunlaşmaya sahip ülke olduğu bildirildi.

Analize konu ülkelere kıyasla Türkiye’nin ihracatının belirli bir ürün grubuna veya ürün-ülke ikilisine yüksek derecede bağlı olmadığını, bir diğer ifadeyle çeşitlenmedeki görece iyi performans gösterdiği belirtilen analizde, her ülke için 2013-2023 dönemi ortalama ihracat artışında ürün-ülke düzeyinde yeni pazarların (yayılma marjı) ve mevcut pazarlardaki ihracat artışlarının (yoğunlaşma marjı) katkısının hesaplandığı ifade edildi.

Analizde, ilgili ülkeler arasında ortalamada ihracatı en fazla büyüyen ikinci ülke olan Türkiye’nin, aynı zamanda yayılma marjının en fazla katkı sağladığı ülke konumunda olduğu belirtilerek, Türkiye’nin hem yeni ürün ve pazarlarla ihracatını genişletmede hem de mevcut satış ilişkilerini derinleştirmede görece iyi performans sergilediği bildirildi.

Özetle, verilerin Türkiye’nin ihracatında ürün ve ülke çeşitliliğinin arttığını ortaya koyarken ihracat yapısının daha dayanıklı hale geldiğinin ima edildiği ifade edilen analizde, ürün ve özellikle ürün-ülke sayısındaki artışın Türkiye’nin küresel ticarete entegrasyonunun güçlendiğini gösterdiği aktarıldı.

Analizde, ayrıca ihracatın dengeli dağılmasının, dış şoklara karşı direnci artırdığı bildirilerek, ihracat çeşitliliğinin önemli bir ölçüt olmakla beraber, ihracat performansındaki genel iyileşmeyi daha iyi ölçmek için katma değer ve teknoloji seviyesindeki gelişmeleri de ayrıca dikkate almakta fayda olduğu kaydedildi.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.