Avustralyalı Erin Patterson, aile üyelerinden üçünü ‘zehirli mantarlarıyla öldürmekten’, birini öldürmeye teşebbüsten mahkum edildi.
Avustralya’da kesin bir tanım olmasa da, ABD federal yasalarına göre ‘toplu cinayet’, fail hariç en az üç kişinin tek bir olayda öldürülmesi anlamına geliyor.
‘Erkeklerin motivasyonu üstünlük, kadınların savunma’
Dünya çapında toplu cinayet işleyen az sayıda kadın olduğundan araştırmaların çoğunluğu da erkekler tarafından gerçekleştirilen toplu cinayetlere odaklanıyor.
Ancak 1900 yılındana 2019 yılına kadar işlenen 1.715 toplu cinayet olayını inceleyen araştırmaya göre bu cinayetlerin 105’i yani yüzde 6’sı kadın failler tarafından işlendi.
Avustralya Krimonoloji Enstitüsü’nün (AIC) raporuna göre 2004’ten 2014’e kadar sadece Avustralya’da işlenen cinayetlerde ise kadın fail oranı yüzde 13.
Araştırma sonuçlarına göre;
Erkeklerin şiddeti genellikle üstünlük ve kontrol arayışından kaynaklanırken, kadınların şiddeti çoğunlukla savunmaya yönelik ve aile içi şiddetle bağlantılı. Kadınların silah kullanma olasılığı da daha düşük; daha çok zehirleme ya da boğma yöntemlerini tercih ediyorlar.
‘Çoğunlukla aile üyeleri’
Kadınların işlediği toplu cinayetlerin yaklaşık yüzde 75’inde kurbanlar aile üyeleri. Erkeklerde ise bu oran yalnızca yüzde 39.
Bununla birlikte kadın failler arasında psikotik belirtiler ve psikiyatrik rahatsızlıklar daha yaygın. Ayrıca kadınların yarısından fazlası cinayet sonrası intihara teşebbüs ediyor ya da intihar ediyor.
‘Kadınlar silah yerine ilaç yöntemine başvuruyor
Araştırma, kadınların öldürdüğü partner vakalarının çoğunda aile içi şiddet geçmişi bulunduğunu gösteriyor.
Buna göre ‘Kadınlar genellikle tartışma sonrası ani bir eylemle öldürüyor.’
Araştırmaya göre cinayet yöntemleri de varlılık gösteriyor:
Kadınlar erkeklere kıyasla çok daha az silah kullanıyor. Onlar genellikle zehirleme, boğma ya da ilaç gibi yöntemlere başvuruyor.