Türkiye, Biyometanla Sanayide Karbon Salımını Azaltabilir

Ali Rıza Öner, Türkiye’deki biyogaz tesislerinde üretilebilecek biyometanın, doğal gaza alternatif olarak sanayide kullanılmasının karbon salımının azaltılmasında önemli rol oynayacağını ifade etti.

📲 Artık haberler size gelsin

AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı

🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Öner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çimento, cam, seramik, demir-çelik, gıda ve gübre gibi sektörlerde kullanılan doğal gazın yerine biyometan kullanılarak karbon salımının azaltılabileceğini söyledi.

Gelecek yıl devreye girecek Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması’nın Türk sanayicisini doğrudan etkileyeceğini vurgulayan Öner, “Biyometan sayesinde sanayici hem karbon ayak izini düşürecek hem de karbon cezası ödemekten kurtulacak. Bu aynı zamanda ihracatta rekabet avantajını da korumak anlamına geliyor.” dedi.

Öner, İtalya, Fransa, İspanya ve Almanya gibi Avrupa ülkelerinin biyometan üretmek amacıyla milyarlarca avroluk yatırımlarla yeni tesisler kurduğunu hatırlatarak, “Bizim halihazırda 200’den fazla biyogaz tesisimiz var. Doğru yasal düzenlemeler yapılır yapılmaz bu tesisler, görece küçük ek yatırımlarla biyogazdan biyometan üretimine geçebilir. Böylece hem biyogaz tesisleri için alternatif bir finansman modeli oluşur hem de sanayicimiz karbon cezası ödemekten kurtulur.” değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa ülkelerinin biyometanı stratejik bir kaynak olarak gördüğünü belirten Öner, Avrupa Birliği’nin 2030’a kadar yıllık 35 milyar metreküp biyometan üretim hedefi koyduğunu söyledi.

Yapılacak düzenlemelerle tesisler biyometan üretimine geçebilir

Öner, söz konusu ülkelerin enerji güvenliğini sağlamak ve sanayilerini karbon vergilerinden korumak için biyometana yöneldiğini ifade ederek, Türkiye’nin Avrupa’ya kıyasla çok daha avantajlı bir konumda olduğunu ifade etti.

Türkiye’de 200’ün üzerinde biyogaz tesisi olduğunu anımsatan Öner, “Bu tesislerde altyapı hazır, teknoloji mevcut. Küçük ölçekli yatırımlarla biyogazı arıtarak yeşil doğal gaz yani biyometan üretmek mümkün. Bunun için tek gereken şey hızlı ve net bir yasal düzenleme.” değerlendirmesinde bulundu.

Öner, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) desteği sona eren biyogaz tesisleri için de biyometanın bir çıkış yolu olabileceğine dikkati çekerek, yapılacak düzenlemelerle birçok tesisin biyometan üretmeye kısa sürede başlayabileceğini söyledi.

Türkiye’nin bir biyometan stratejisine ihtiyaç duyduğunu dile getiren Öner, “Şebekeye enjeksiyon ve yeşil gaz sertifikasyonu acilen yürürlüğe girmeli. Belediyelerin, özel sektörün ve yatırımcıların iş birliğiyle bu alan hızla büyüyebilir. Türkiye bu treni kaçırırsa hem enerji güvenliği hem sanayi rekabeti açısından büyük kayıp yaşar. Türkiye’nin bu alanda artık kaybedecek zamanı yok.” ifadelerini kullandı.

Öner, Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması’nın karbon yoğun üretim yapan Türk ihracatçıları için milyarlarca dolarlık ek maliyet riski barındırdığını belirterek, “Biyometan karbon nötr bir yakıttır. Atıkların enerjiye dönüşmesi sayesinde hem iklim dostudur hem de döngüsel ekonomiye katkı sağlar. Bu tür düşük karbonlu çözümlere yönelmeyen firmalar ise rekabet gücünü kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilir.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.