Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin görüşme hakkında bilgi sahibi üç kaynağa dayandırdığı haberinde, Trump’ın bazı Avrupa ülkelerinin liderleriyle 18-19 Mayıs’ta yaptığı telefon görüşmelerine dair yeni bir iddia ortaya atıldı.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Trump’ın 18 Mayıs’ta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Friedrich Merz, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile görüştüğü belirtilirken, Trump’ın 19 Mayıs’ta düzenlenen telefon konuşmasında ise Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile de görüştüğü ifade edildi.
ABD Başkanı’nın Putin ile 19 Mayıs’ta yaptığı görüşmeye ilişkin “Rusya ile Ukrayna’nın derhal ateşkes müzakerelerine başlayacağına” ilişkin değerlendirmesinin ardından, aynı gün içinde görüştüğü Avrupalı liderlere ise “Putin’in Rusya-Ukrayna Savaşı’nı kazanma yolunda olduğunu düşündüğü için savaşı bitirmeye hazır olmadığını” söylediği ileri sürüldü.
Trump’ın bu ifadesinin, daha önce Moskova’nın “barış yanlısı” olduğuna dair açıklamalarıyla ters düştüğüne dikkat çekildi.
Görüşmeye dair bilgisi olan kaynaklara göre, 18 Mayıs’ta görüştüğü liderlere Rusya’nın ateşkes üzerinde mutabık olmaması durumunda Trump’ın, Moskova’ya yaptırım uygulayabileceğini söylediği iddia edildi.
Trump ile Putin arasındaki telefon görüşmesi
Trump, Truth Social sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile iki saatlik görüşmemi yeni tamamladım. Çok iyi geçtiğine inanıyorum. Rusya ve Ukrayna derhal ateşkes ve daha da önemlisi savaşa son vermek için müzakerelere başlayacak.” ifadelerini kullanmıştı.
“Konuşmanın tonu ve ruhu mükemmeldi. Öyle olmasaydı, bunu daha sonra değil, şimdi söylerdim.” şeklinde değerlendirmelerde bulunan Trump, Rusya’nın, bu felaket “kan gölü” sona erdiğinde ABD ile büyük ölçekli ticaret yapmak istediğini ve kendisinin de buna katıldığını belirtmişti.