Türk Iş Insanları, Ticaretteki “İngiliz Açılımı” Ile 4 çekirdek Alanda Atılım Bekliyor

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, Türkiye ve Birleşik Krallık ilişkilerinde yoğunlaşan ticaret diplomasisi son olarak Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın Londra’daki temaslarıyla yeni bir boyuta taşındı.

📲 Artık haberler size gelsin

AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı

🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Birleşik Krallık İş Konseyi ve Direktörler Enstitüsü işbirliğinde, Bakan Bolat’ın katılımıyla Londra’da yapılan “Birleşik Krallık-Türkiye İş Forumu”, İngiltere Ticaret Bakanı Jonathan Reynolds ile heyetler arası görüşmeler, çeşitli paneller ve firmalar arası ikili görüşmelerde ön plana çıkan konu STA’nın güncellenmesi oldu.

Bu konudaki müzakerelerin ilk turunun temmuz sonuna kadar tamamlanması yönünde görüş birliğine varıldı. Müzakereler kapsamında hizmetlerden yatırımlara, tarım tavizlerinden dijital ticarete kadar 4 çekirdek başlık ve çeşitli alanlardaki hususlara odaklanıldı.

“Ticaret hacmi istikrarlı şekilde büyümeye devam ediyor”

DEİK Türkiye-Birleşik Krallık İş Konseyi Başkanı Osman Okyay da AA muhabirine, iki ülke ilişkilerinin önemine dikkati çekerek, STA’nın güncellenmesine ilişkin görüşmeleri değerlendirdi.

Okyay, Türkiye’nin Birleşik Krallık’a ihracatının geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 11 artış gösterdiğini belirterek, “Türkiye ile Birleşik Krallık ekonomik ilişkileri, son yıllarda sayısal olarak değil, niteliksel olarak da yeni bir faza geçti. İki ülke arasındaki ekonomik işbirliği özellikle Brexit (İngiltere’nin AB’den ayrılması) sonrasında derinleşti. Ticaret hacmi istikrarlı şekilde büyümeye devam ediyor.” dedi.

Türkiye’nin, Birleşik Krallık’a ihracatında otomotivden makineye, mücevherattan elektrikli cihazlara kadar geniş yelpazede güçlü profil sergilediğini vurgulayan Okyay, sektör ihracatlarının detaylarına ilişkin bilgi verdi.

Okyay, Türkiye’nin giderek artan şekilde yalnızca ürün değil, çözüm ve sistem ihracatı yapmaya başlamasının kritik eşik olduğunu ifade ederek, “Bu da bizi daha yapısal ve uzun vadeli işbirliklerine, klasik ihracatçı-ithalatçı ilişkisinden çok daha ötesine taşıyor. Bugün savunma sanayisi, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm gibi alanlarda artık ortak AR-GE projeleri, mühendislik işbirlikleri ve teknoloji transferi gibi daha sofistike modellerle çalışıyoruz. Bu tabloyu mümkün kılan iki önemli faktör bulunuyor. Birincisi, Türkiye’nin krizler karşısında gösterdiği tedarik zinciri direnci, ikincisi ise Birleşik Krallık’ın Brexit sonrası dönemde güvenilir ve esnek ortaklara yönelme ihtiyacı. Bu iki dinamik birleşince, aradaki ekonomik ilişki daha stratejik bir karakter kazandı.” diye konuştu.

“İş Forumu önemli bir etki yarattı”

İş forumlarının, yalnızca mevcut ilişkileri pekiştirmekle kalmadığını, aynı zamanda yeni işbirliklerine kapı aralayan, ortak vizyon geliştirmeye olanak tanıyan çok yönlü platformlar olduğunu söyleyen Okyay, Birleşik Krallık-Türkiye İş Forumu’nun üst düzey katılımla gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

Okyay, forumda, yapay zeka, dijital teknolojiler, yeşil dönüşüm, inşaat ve sağlık konularında paneller düzenlendiğine işaret ederek, “Ticaret Bakanı’mız Ömer Bolat’ın da katılımıyla hem diplomatik hem de ekonomik düzeyde İş Forumu önemli bir etki yarattı. Forumun temalarını belirlerken İş Konseyi olarak yalnızca masa başındaki analizlere değil, doğrudan üye şirketlerimizin sahadaki önceliklerine kulak verdik.” ifadelerini kullandı.

Dijital dönüşümün üretimden finansa, sağlıktan eğitime kadar tüm sektörlerin ortak ajandası olduğunu vurgulayan Okyay, yeşil dönüşümün ve net sıfır hedeflerinin ise yalnızca çevre meselesi olmaktan çıktığını ve doğrudan rekabetçiliği etkileyen bir faktör haline geldiğini anlattı.

“Anlaşmanın mevcut haliyle sınırlarına dayandığımız çok açık”

Osman Okyay, Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki STA’nın Brexit sonrası dönemde karşılıklı ekonomik ilişkilerin aksamadan devam etmesini sağlayan hızlı ve kritik bir adım olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:

“Artık bu anlaşmanın mevcut haliyle sınırlarına dayandığımız çok açık. Çünkü yalnızca mal ticaretini kapsayan yapı, bugünün çok katmanlı ve hizmet odaklı ekonomik dinamiklerine cevap vermekte yetersiz kalıyor. Türkiye iş dünyası olarak beklentimiz çok net, STA’nın kapsamının derinleştirilmesi, daha fazla sektörün ve iki ülke arasında yüksek katma değerli işbirliklerinin önünün açılması.”

İki ülkenin de STA’nın güncellenmesine yönelik siyasi iradesini ortaya koyduğunu vurgulayan Okyay, geçen yıl üç ayrı teknik toplantı düzenlendiğini ifade etti.

Okyay, STA’nın yenilenmesine teknik olarak hazır olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

“Anlaşmanın güncellenmesinde özellikle birçok başlığın vurgulandığını görüyoruz. Bunlardan en ön plana çıkanlar hizmetler, yatırımlar, tarım tavizleri ve dijital ticaret. Bu dört çekirdek başlık, hem güncelleme müzakerelerinin öncelikli çerçevesini oluşturuyor hem de iş dünyası için en acil, en çok ‘çıktı’ üretebilecek alanlar. Ancak bunun etrafında birçok tamamlayıcı ve giderek önem kazanan başlıklar da var. Türkiye, mühendislik hizmetlerinden lojistiğe, turizmden yazılıma kadar geniş bir hizmetler yelpazesinde rekabetçi bir konumda. Mevcut STA bu alanlara girmediği için elimizdeki potansiyeli hayata geçiremiyoruz. Benzer şekilde, karşılıklı yatırımları koruyan ve teşvik eden güncel hükümlere ihtiyacımız var. Bu bağlamda en kritik yeni başlıklardan biri de dijital ticaret. Yapay zeka, veri transferi, elektronik sözleşmeler gibi konular artık yalnızca teknoloji şirketlerinin değil, tüm sektörlerin ticari altyapısını etkiliyor. Bu alanlarda açık, öngörülebilir ve güncel bir kurallar dizisine ihtiyaç var. Türkiye burada sadece düzenlemelere uyan değil, bu düzenlemelerin yazımında da söz sahibi olan bir aktör olmak istiyor.”

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.