Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Yıldız, BM Mülteciler Yüksek Komiserliğine Aday Oldu

Mevcut Yüksek Komiser Filippo Grandi’nin 10 yıllık görev süresinin sona ermesiyle Türkiye ve birçok ülke, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e adaylıklarını sundu.

📲 Artık haberler size gelsin

AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı

🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Adaylardan Yıldız, 2024’te Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi olmadan önce 37 yıllık kariyeri boyunca Bosna Hersek, Irak, Libya ve Suriye’de mülteciler, zorla yerinden edilmiş kişiler ve göçmenlerle çalıştı.

Ahmet Yıldız, daha sonra Cumhurbaşkanı Danışmanı ve Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak Suriye ve mültecilere yönelik politikaların şekillendirilmesi ve uygulanmasında öncü rol üstlendi.

“Bir diplomat olarak oldukça büyük bir deneyimim var”

Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu rol için vizyonunu değerlendirerek, bunun “adil yük paylaşımı, operasyonel mükemmellik, tüm paydaşlarla kapsamlı koordinasyon, şeffaf yönetişim ve UNHCR’nin hayati çalışmalarına yeniden vurgu yapılması temelinde” şekilleneceğinin altını çizdi.

Bir vizyona sahip olmak için deneyime ihtiyaç olduğunu vurgulayan Yıldız, “Ülke olarak deneyimimiz var. Bir diplomat olarak oldukça büyük bir deneyimim var.” dedi.

Yıldız, küresel mülteci sorununun çözülmesi yerine çatışmaların artarak kötüleştiğini ve mültecilerin, zorla yerinden edilmiş kişilerin sayısının her geçen on yılda arttığını, bu nedenle UNHCR’nin rolünün hiç bu kadar hayati olmadığını belirtti.

UNHCR’nin kurucularının “adil yük paylaşımı” vizyonundan yararlanarak ilerlemesinin önemine değinen Yıldız, şu ifadeleri kullandı:

“UNHCR’nin kurucu babaları olan büyüklerimizin vizyonu, bu mülteci ve göç sorununun bazı ülkeler, özellikle de çatışma bölgelerine komşu ülkeler için uluslararası işbirliği olmadan başa çıkamayacakları bir yük getirebileceği yönündeydi. Bunu temel almalıyız. Ve Suriye krizi sırasında hiçbir ülkenin, kendi kaynaklarını seferber etse bile bu sorunla başa çıkamayacağına canlı tanık olduk.”

Yıldız, katkıların azalması nedeniyle kuruluşun mali durumuyla ilgili endişelerini dile getirerek, yapay zeka ve veri işleme sistemi gibi yeni teknolojiler aracılığıyla kuruluşun dijital kapasitesinin artırılmasının “hayati önem taşıdığını” söyledi.

Yıldız’dan mülteci sorununa “kaynağında önleyici tedbir” vurgusu

UNHCR, mali kısıtlamaların yaşandığı bir dönemde, mülteci ve yerinden edilmiş kişi sayısının son 10 yılda iki kat artarak, 60 milyondan 120 milyona çıkmasıyla mücadele ediyor.

Yıldız, bu konuyla ilgili, “Asıl mesele bu eğilimin nasıl durdurulacağıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Zorla yerinden edilmenin temel nedenlerinin, zaman içinde çatışmalardan ve insan hakları sorunlarından iklim değişikliğine kadar uzandığının altını çizen Yıldız, bu nedenle, düzensiz göçü azaltmak ve mülteci statüsüyle hareket edenlerin oranını kontrol altına almak için devletlerin öncelikleri ve kabiliyetleri paralelinde “kaynağında önleyici tedbirlerin alınması” önerisinde bulundu.

Yıldız, “Yüksek Komiserliğin önceliklerinden biri, krizlere hazırlıklı olmak için uluslararası toplumla işbirliği yapmak ve mümkünse, yeni düzenlemelerle tamamlayıcı nitelikte uluslararası müdahaleyi gözden geçirmek olmalıdır.” diye konuştu.

Türkiye’nin bu amaçlar doğrultusunda göç ve mültecilerle nasıl başa çıkılacağı konusunda “altın standardı” belirlediğini dile getiren Yıldız, “Türkiye, belirli deneyimlerden sonra göç için özel bir kurum kurdu. Şehirlerdeki ve sınırlardaki altyapımızı modernize ettik. Suriye krizi sırasında birçok ülkenin buna hazırlıklı olmadığını fark ettik.” dedi.

Yıldız, ülkelerin sorumluluklarının yanı sıra UNHCR’yi daha görünür kılmanın yeni Yüksek Komiser’in vizyonunun bir parçası olması gerektiğini vurgulayarak, “Vizyonlarımızdan biri, kuruluşu daha görünür kılmak çünkü pek çok kişi UNHCR’yi ve yaptıklarını bilmiyor. Bu yüzden bazen şüpheyle yaklaşan kişiler, nedenleri araştırmak yerine kuruluşu eleştirmeyi kolay buluyor.” ifadelerini kullandı.

“İnsanlık için kolektif sorumluluk” görevi

Yıldız, Yüksek Komiserlik pozisyonunun, insanlık için kolektif bir sorumluluk içerdiğini belirtti.

Ahmet Yıldız, Türkiye’nin, bağışçı, ev sahibi ve güvenilir ortak rolüyle UNHCR’nin “kimseyi geride bırakmamak” ve “İhtiyaç sahibi herkese ulaşmayı sağlamak” sloganıyla yürüttüğü küresel misyona katkısına da değindi.

Türkiye’nin ve kendisinin “davalarını herkese anlatmak için ellerinden gelenin en iyisini yapacağını” vurgulayan Yıldız, Genel Sekreter’in de bunu çok iyi bildiğini kaydetti.

Büyükelçi Yıldız, “Umutluyuz ancak Genel Sekreter’in kararı ne olursa olsun, Türkiye bu konuda BM ve uluslararası kuruluşlarla işbirliğine devam edecek.” dedi.

Bu göreve hazır olduğunu yineleyen Yıldız, UNHCR’nin ihtiyaç duyduğu alanlarda Türkiye’nin büyük kurumsal kapasitesi ve deneyimi olduğunu sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.