Çokçetin, yaptığı yazılı açıklamada, geçmişte tüm Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşarken, şu anda yalnızca Şanlıurfa’nın Birecik ilçesindeki üretme istasyonunda bulunan kelaynakları koruma faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Kelaynakları koruma çalışmalarına, 1977’de kurdukları üretme istasyonunda iki ergin, 9 yavru ile başladıklarını bildiren Çokçetin, bugün itibarıyla, kelaynaklara özel kafeslerde yapılan bakımlar neticesinde, bu sayının 330’a ulaştığına işaret etti.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Çokçetin, 1989 yılından bu yana göç yollarındaki çeşitli tehlikeler nedeniyle göç edemeyen kelaynakların yeniden doğal göç davranışlarını kazanması için DKMP Genel Müdürlüğünce yoğun çalışmalar sürdürüldüğünü ifade etti.
Geçmiş yıllarda göçe bırakılan bazı kelaynakların elektrik nakil hatlarına çarparak öldüklerine dikkati çeken Çokçetin, bunun üzerine DKMP Genel Müdürlüğü ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye koordinasyonuyla tehlike oluşturan hatların izole edilerek güvenli hale getirildiğinin altını çizdi.
Çokçetin, koruma çalışmalarının yanı sıra kelaynakların göç davranışları üzerine projeler yürüttüklerini de ifade etti.
“İlk üç günde yaklaşık 650 kilometre mesafe kat etti”
Çokçetin, WWF-Türkiye işbirliğiyle yürütülen proje kapsamında, kelaynakların göç yollarının uydu vericileri aracılığıyla izlenmeye başlandığına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Geçtiğimiz günlerde toplam 45 bireyden oluşan kelaynak kafilesini göç yolculuğuna uğurladık. Kelaynakların göç güzergahları ve göç süreci güvenliği hakkında veri elde etmek amacıyla iki kelaynağa uydu vericisi takarak göçe gönderdik. Verici takılan ve ‘Umut’ ile ‘Sıla’ adını verdiğimiz iki bireyden sinyal almaya da başladık. Umut ve Sıla göçün ilk üç gününde yaklaşık 650 kilometre mesafe kat ederek Irak’ın iç kesimlerine ulaştı.”
Kelaynakların doğal göç davranışlarına dönmesinin hem türün korunması hem de Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğinin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Çokçetin, Umut ve Sıla’nın göç serüvenini, uydu vericileri aracılığıyla, adım adım takip edeceklerini belirtti.